Hidayet Gümüşsoy, tüyler ürperten iddialarda bulundu

Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu'nun düzenlediği “IRAK'TA DEMOKRASİ, TÜRKMENLER VE SEÇİM” konulu panelde konuşan Avrupa Yakası Aydınlar Ocağı Başkanı Av. Hidayet Gümüşsoy tüyler ürperten iddialarda bulundu. Bütün insanlık hatırlanırken Balkan Türklüğü, Orta Asya Türklüğü, Doğu Türkistan, Afganistan ve Hindistan bölgesinde yaşayan Türklerin sorunları ve Iraktaki Türkmenler insan kabul edilip acıları dile getirilmemiştir diyen Hidayet Gümüşsoy, “Aynı durumun tezahürü, sözde İslamcılar ve kendini sağ olarak tanımlayan gruplarca da bütün dünya Müslümanlığının meselelerine sahip çıkılırken sorunlarına çözüm aranırken acılarına Müslümanlık paydasında ağlanırken ve bu millet ağlatılırken bu organizasyonların başındaki Müslüman kardeşlerimiz dünya coğrafyasının değişik bölgelerinde yaşayan Türklere adeta Yahudi muamelesi yapılmış ve onların acıları ve sorunları Müslümanlık paydasında görülmemiştir.” dedi. IRAK'TA DEMOKRASİ, TÜRKMENLER VE SEÇİM Iraktaki seçimleri anlayabilmek için, Türkmenlerin içinde bulunduğu durumu çok iyi kavramalıyız. Diyerek sözlerine başlayan Gümüşsoy, “Türmenlerin Iraktaki varlıkları son bir asırdır hazmedilememekte, kabul edilememektedir. Zorunlu göç uygulamaları ile yerlerinden yurtlarından edilmişlerdir. Malvarlıklarına el konulmuştur. Asimilasyon politikaları Türkmenler üzerinde acımasızca uygulanmaktadır.” HEP MADUR EDİLMİŞLERDİR Gümüşsoy, “Özellikle Türk şehri Kerkük'te yaşayan Türkmenler zorunlu göçlerle Irak'ın başka bölgelerine nakledilirken kürtler Kerkük'e yerleştirilmektedir. Amerikan işgali, Saddam döneminde Türkmenler üzerinde uygulanan baskının ve zulmün aynen devamı ile neticelenmiştir. Saddam sonrası Iraktaki en mağdur grup yine Türkmenler olmuştur.” NÜFUSLARI AZALTILMAK İSTENMEKTEDİR Gümüşsoy, “Irak ta Türkmen nüfus azaltılmak istenmektedir. 1959'da açıklanan nüfus sayımına göre Türkmenlerin nüfusu 586.000'dir. Yıllık %3,5 olan nüfus artış oranı hesaplandığında bugün Irak'ta Türkmenlerin nüfusunun 3.000.000 olması gerekir. Ancak yapılan nüfus sayımlarında Türkmenlere mallarınız, haklarınız ellerinden alınacak v.s. tehditler yapılmıştır. Bu tehditlerin sonucunda Türkmenler nüfus sayımı sırasında kendilerini arap olarak yazdırmışlardır. Bu nedenle Kerkük Türkmenlerinin nüfusu resmi kayıtlara göre azalmış olarak görülmektedir. Bu sayısal veriler Kerkük teki gerçek durumu yansıtmamaktadır.” ÖRGÜTLENMELERİ ENGELLENMEKTEDİR Gümüşsoy, “Kerkük, bölgede oluşturulmak istenen Kürdistan (Doğu İsrail) için çok önemli bir şehirdir. Kerkük petrolleri olmadan bağımsız bir Kürdistanın varlığı ve devamı söz konusu değildir. Bölgede Kerkük'ü elinde bulunduran, Kerkük'e sahip olan gücü elinde bulundurmaktadır. Bu nedenle Türk şehri Kerkük ün sahibi olan Türkmenler ateş çemberi içerisindedirler. Türkmen liderler sistematik bir şekilde katledilmektedirler. Türkmenlerin örgütlenmesi engellenmektedir.” DİRİ DİRİ KESİLDİ Gümüşsoy, “Kerkük'te 14 Temmuz 1959'te yapılan Türkmen Katliamında binlerce Türkmen öldürülmüştür, işkenceye maruz kalmıştır. Türkmen lider Ata HAYRULLAH, diri diri kesilerek etinin kilosu 10 kuruş diyerek Irak sokaklarında naralar atılmıştır. Katliamı yapan yahudi-kürt işbirlikçiler kardeşi İhsan HAYRULLAH a da aynı işkenceyi reva görmüşlerdir.” TÜRKLER, MÜSLÜMANLIK PAYDASINDA GÖRÜLMEMİŞTİR Gümüşsoy, “Irak ta bunlar olurken, Türkistan da, Balkanlar da, Türkiye de yaşayan Türkler, bu sorunu Kerkük Türklerinin sorunu, Irak'ın içişleri meselesi diyerek geçiştiremezler. Yıllarca ülkemizde Marksistler ülkemiz insanının harita da bile yerini bilmediği Kamboçya'ya ağlatılmıştır. Bütün insanlık hatırlanırken Balkan Türklüğü, Orta Asya Türklüğü, Doğu Türkistan, Afganistan ve Hindistan bölgesinde yaşayan Türklerin sorunları ve Iraktaki Türkmenler insan kabul edilip acıları dile getirilmemiştir. Aynı durumun tezahürü, sözde İslamcılar ve kendini sağ olarak tanımlayan gruplarca da bütün dünya Müslümanlığının meselelerine sahip çıkılırken sorunlarına çözüm aranırken acılarına Müslümanlık paydasında ağlanırken ve bu millet ağlatılırken bu organizasyonların başındaki Müslüman kardeşlerimiz dünya coğrafyasının değişik bölgelerinde yaşayan Türklere adeta Yahudi muamelesi yapılmış ve onların acıları ve sorunları Müslümanlık paydasında görülmemiştir. Buradan hareketle bu millete yıllardır başkasının acısına ağlatanlar kendi acılarını unutturmak istemektedirler. O bakımdan türkün meselesi sahipsiz kalmıştır. Buradan dünya Türklüğüne sesleniyorum. Hangi coğrafyada yaşarsanız yaşayın birbirinizin meselelerine sahip çıkın. Özetle Iraktaki Türkmen kardeşlerimizin sorununu Irak'ın iç meselesi olarak görüyorsanız sizin tek bir sorununuz vardır. Bunun adı Türklük sorunudur.” SEÇİME, KÜRT GURUPLARIN TEHDİDİ BULAŞMIŞTIR Gümüşsoy, “Irak'ta Türkmen cephesinin seçimlerde başarısız olmasının birçok sebebi vardır. Ancak benim en çok önemsediğim şey bu seçimlerin demokratik ve özgür bir ortamda yapılmadığıdır. Seçimlere Irak Merkezi Hükümetinin ve silahlı kürt gurupların tehdidi bulaşmıştır. Birçok uluslar arası kurumun tespiti ile Türkmen bölgelerinde ya az sayıda sandık konmuştur ya da konulan sandıklara yeterince oy pusulası konmayarak seçim sonuçlarına müdahale edilmiştir. Bu durumda Türkmen cephesini eleştirerek başarısızlığı iddiası ile başka muhataplar aranmaktadır. Türkmen cephesi bu durumun farkındadır ve bu sebeple Irak meselelerine etnik ve mezhepçi bir yaklaşımla bakmayan liberal şii lider Eyad Allavi ile birlikte girme kararı almıştır. Bence de doğru bir karardır. Kürt grupların desteklediği Maliki hükümeti bütün devlet kaynaklarını kullanarak ve ordu polis destekli çalışmalarla seçime hazırlanmaktadır. Bütün bunlara rağmen ben Maliki'nin seçimi kaybedeceğine inanıyorum. Bu seçimler Türk dış politikasını hatta iç politikasını çok yakından ilgilendirmesine rağmen Türk kamuoyunun gözünden kaçırılmaktadır.” HAKLARINI, ULUSLAR ARASI YARGIDA ARAMALILAR Gümüşsoy, “Sonuç olarak, Irak'taki Türkmenlerin menfaatlerini nasıl koruyacağız? 1918 İngiliz işgalinden bu yana ezilen Türkmenler, Türkmen katliamında sabıkalı Barzani-Talabani ikilisi ve işbirlikçileri Amerikadan merhamet dilenerek hak elde edemez. 1918 den başlamak üzere tapu ve nüfus kayıtlarını ortaya koyup Türkmenler haklarını uluslar arası yargıda aramalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde ağlayarak kimse bir şey elde etmemiştir.” dedi. www.avrupaaydinlarocagi.org