TÜKODER’den ‘Cinsel İstismar’ yasasına tepki…

Tüketiciyi Koruma Derneği Bağcılar Şubesi de, ülke genelinde her kesimden tepki alan ‘Cinsel İstismar’ konusundaki yasa düzenlemesine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi, milletvekillerine ve vatandaşlara duyarlılık çağrısı yaptı. 

TÜKODER’den ‘Cinsel İstismar’ yasasına tepki…

Tüketiciyi Koruma Derneği Bağcılar Şubesi de, ülke genelinde her kesimden tepki alan ‘Cinsel İstismar’ konusundaki yasa düzenlemesine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi, milletvekillerine ve vatandaşlara duyarlılık çağrısı yaptı. 

TÜKODER’den ‘Cinsel İstismar’ yasasına tepki…
21 Kasım 2016 - 11:42 - Güncelleme: 21 Kasım 2016 - 11:44
Reklam

Geçtiğimiz günlerde AK Parti’li milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ‘Cinsel İstismar’ konusundaki yasa düzenlemesine, Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Bağcılar Şubesi de tepki göstererek, basın açıklaması yaptı.  Şube merkezinde yapılan basın açıklamasını grup adına TÜKODER Genel Başkan Yardımcısı ve Bağcılar Şube Başkanı Aziz Koçal yaptı.
TÜKODER Bahçelievler ve Güngören şubelerinin de destek verdiği basın açıklamasına; CHP’li ve Vatan Parti’li kadınlar ile Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri de katılım sağladı. Açıklamasında 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’ne de vurgu yapan Başkan Aziz Koçal,  “Tam da Dünya Çocuk Hakları kutlamaları yapılan bu günlerde, çokbilmiş ve kendini milletin vekili olarak gören ama aslında vekillikten öte önce insan olmanın gereğini yerine getirmeleri gereken sayın vekillerin önerileri ile çocuk tecavüzcülerine af niteliğindeki yasa teklifi, başka bir yasa görüşülürken adeta yangından mal kaçırırcasına önerge olarak verildi. Yasa teklifi genç yaşta ailelerin izin vermemesi üzerine gizlice evlenerek çocuk sahibi olan ancak kamu davasının devam etmesi sonucu ceza alanları kapsadığı kamuoyuna yansıtılsa da önergede böyle bir ayrım yoktur” şeklinde tepki gösterdi.

MECLİSTEKİ VEKİLLERE ÇAĞRIMIZDIR…
Ülke genelindeki tepkilere ve yasanın topluma yansımasına dikkat çeken Başkan Aziz Koçal, “Bir yasa yapılırken toplumsal yarar ve zararı ölçülür. Verilen teklif toplumsal zarar getirmektedir. Toplum vicdanını yaralamaktadır. Bu yasa önergesi derhal geri çekilmelidir. Toplum vicdanını daha fazla yaralanmasına müsaade edilmemeli, Mecliste bulunan bu milletin vekillerine çağrımızdır, Tacizi ve tecavüzü meşrulaştıran bu önergenin meclisten geçmesine engel olun. Yoksa tecavüze uğrayan savunmasız o çocukların çığlıkları her gece beyninizde çınlayacaktır. Cinsel istismar insanlık suçudur ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ülkenin dört bir yanından her gün çocuk istismarı haberleri gelirken çocuklarımızın değil tecavüzcülerin üstün çıkarlarını düşünen bu anlayıştan ülkemiz kurtulmalıdır” diye konuştu. 365/Haber Merkezi

İşte, TÜKODER Bağcılar Şubesi tarafından  ‘Cinsel İstismar’ konusundaki yasa düzenlemesine karşı yapılan basın açıklamasının tamamı:
Değerli Basın Mensupları, Sevgili Konuklar Ve Üyelerimiz
18 yaşını doldurmayan herkes çocuktur. Çocuklarda tüketicidir onlarında temel ihtiyaçlarının karşılanma hakkı vardır. Devletler çocukları korumakla ilgili gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Cinsel istismar insanlık suçudur.
Dünya üzerinde bir çok çocuk ya savaş ortasında ya da açlık sınırında, ya tecavüze uğrayarak, ya da tacize uğrayarak, yada çocuk yaşta evliliğe zorlanarak, yaşamını sürdürüyor. Bu koşulları ortadan kaldırmak ve onlara daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla hazırlanan çocuk hakları Sözleşmesi, 54 maddeden oluşmuş ve 191 ülke tarafından kabul edilmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi 1990 yılında imzalamış,  27 Ocak 1995’te Resmi Gazete’de Yayımlayarak yürürlüğe koymuştur.
Sözleşmenin yürürlüğe girmesine rağmen Türkiye’de hala bir milyona yakın çocuk işçi mevcut olup, tacize ve tecavüze uğrayan çocuklar ile çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları sayısını ise tam belirlemek mümkün değil. 
Taraf ülkelerce bu sözleşme hazırlanırken çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için, sevgi ve anlayış havasının içindeki bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliğini kabul etmiştir. Ayrıca çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliği savunulmuştur.
Çocuklar da yetişkinler gibi bir tüketicidir, bu nedenle Evrensel tüketici haklarının “Tüketicilerin Temel İhtiyaçlarının Karşılanması Hakkı” ilkesinin açılımında açıklandığı üzere;    
İnsanın insan olmaktan doğan ve hayatını devam ettirebilmesi için gereken asgari ihtiyaçlarını karşılayabileceğini belirten bu hak, tüketicinin en temel hakkıdır. Gelişen ve değişen dünya şartları içerisinde; beslenme, barınma, ısınma, aydınlanma, içecek su bulma, ulaşım ve haberleşme gibi bütün ihtiyaçlar tüketicinin en temel haklarıdır. Dolayısı ile çocuklarda bu haklara sahiptir. 
SORUYORUZ; 
- Ülkemizde; Asgari ücretin açlık ve yokluk sınırının altında olduğu yaşamını sürdürmeye çalışan çocuklarımızın haklarına yeteri kadar sahip çıkabiliyor muyuz?
-Eğitim, Sağlık ve sağlıklı bir çevrede yaşam hakları olan haklarını, yeteri kadar çocuklara verebiliyor muyuz?
-Maliyetlerin düşük olması nedeniyle çocuk işçi çalıştırılmasına karşı çıkabiliyor önlemler alabiliyor muyuz?
-Bölgemizde devam eden savaşlardan çocuklarımızı koruyabiliyor muyuz?
-Bölgemizde savaş mağduru altı milyon çocuğun sorumlusu kim, 
-silah tüccarları çocuk hakları sözleşmesine imza atan ülkelerde değimlidir.
-Bazı cinsi sapıklardan çocuklarımızı koruyabiliyor, istismarların tecavüzlerin önüne geçebiliyor muyuz?
Bu soruları uzatmak mümkün ama bir tek cevabı var KOSKOCA BİR HAYIR
Bu gün ülkemizde çocuk hakları günü kutlanırken, çocuk hakları sözleşmesi hükümlerinden bazılarını hatırlayalım. 
-On sekiz yaşından küçük olan herkes çocuktur. 
-Yaşam ve gelişme hakkı; çocuklar hayatta kalmalı, özgürce yaşamalı ve gelişmelidir. Bunu sağlamak ise tüm devletlerin görevidir. 
-En önemli maddelerden bir tanesi 19.madde korunma:
Sözleşmeye taraf devletler çocukların her türlü ihmal, istismar ve şiddet karşısında gerekli tüm yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri almakla yükümlüdür.
Çocuklar kendilerini savunabilecek durumda değiller, bu işi yetişkinler ve devletler yapmalıdır.
Uluslararası sözleşmelerde ve çocuk hakları sözleşmesinde 18 yaşından küçüklerin çocuk olduğu gerçeğinden hareketle ülkemizde durum içler acısıdır. Çocuk gelinler, Çocuk istismarları, Çocuk tecavüzleri, kendini bazı sıfatlar arkasına gizleyerek, istismarcı ve tecavüzcülerin çokluğu kaygı vericidir ve tehlike gittikçe büyümektedir. 
Tam da Dünya Çocuk Hakları kutlamaları yapılan bu günlerde, çokbilmiş kendini milletin vekili olarak gören ama aslında vekillikten öte önce insan olmanın gereğini yerine getirmeleri gereken sayın vekillerin önerileri ile çocuk tecavüzcülerine af niteliğinde yasa teklifini başka bir yasa görüşülürken adeta yangından mal kaçırırcasına önerge vermişlerdir. 
Yasa teklifi genç yaşta ailelerin izin vermemesi üzerine gizlice evlenerek çocuk sahibi olan ancak kamu davasının devam etmesi sonucu ceza alanları kapsadığı kamuoyuna yansıtılsa da önergede böyle bir ayrım yoktur. 
Bir yasa yapılırken toplumsal yarar ve zararı ölçülür, Verilen teklif toplumsal zarar getirmektedir. Toplum vicdanını yaralamaktadır. Bu yasa önergesi derhal geri çekilmelidir. Toplum vicdanını daha fazla yaralanmasına müsaade edilmemeli, Mecliste bulunan bu milletin vekillerine çağrımızdır, Tacizi ve tecavüzü meşrulaştıran bu önergenin meclisten geçmesine engel olun. Yoksa tecavüze uğrayan savunmasız o çocukların çığlıkları her gece beyninizde çınlayacaktır. 
Cinsel istismar insanlık suçudur ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ülkenin dört bir yanından her gün çocuk istismarı haberleri gelirken çocuklarımızın değil tecavüzcülerin üstün çıkarlarını düşünen bu anlayıştan ülkemiz kurtulmalıdır. 
Bu yasa önergesinin yasallaşması halinde toplumu bekleyen en büyük tehlike ise çocuk yaşta evliliklerin önü açılmış olacaktır. Bu yasa teklifi TÜRKİYENİNDE ALTINA İMZA ATTIĞI “ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ”ne aykırıdır. IRAK savaşında babası ve annesi ölen ve ayakları kopan bir çocuğun IRAK savaşını yöneten Tommy FRANKS’a yazdığı şiiri bölgedeki savaşın gerçek yüzünün görünmesi için kamuoyu ile paylaşıyoruz. Mektubun gideceği adres ise New York..
 “Ben Basra’dan Ömer..
 Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
Önce demokrasi yağdı göklerden
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet…”
ÇOCUKLARIN SESİ OLALIM.Saygılarımızla
Tüketiciyi Koruma Derneği (Tükoder)
Bağcılar Şube Başkanı
Aziz Koçal

    
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum