86. yıl ilk günkü gibi coşkuyla kutlanıyor

Cumhuriyet'in kuruluşunun 86. yıldönümü tüm yurtta ve dış temsilciliklerde olduğu gibi Bahçelievler, Güngören, Bağcılar ve Bakırköy'de de görkemli bir şekilde kutlanıyor. Atatürk anıtına çelenk konulmasıyla başlayan kutlamalar, fener alayları ve çeşitli

86. yıl ilk günkü gibi coşkuyla kutlanıyor

Cumhuriyet'in kuruluşunun 86. yıldönümü tüm yurtta ve dış temsilciliklerde olduğu gibi Bahçelievler, Güngören, Bağcılar ve Bakırköy'de de görkemli bir şekilde kutlanıyor. Atatürk anıtına çelenk konulmasıyla başlayan kutlamalar, fener alayları ve çeşitli

86. yıl ilk günkü gibi coşkuyla kutlanıyor
24 Kasım 2009 - 17:45
Reklam

Cumhuriyet'in kuruluşunun 86. yıldönümü tüm yurtta ve dış temsilciliklerde olduğu gibi Bahçelievler, Güngören, Bağcılar ve Bakırköy'de de görkemli bir şekilde kutlanıyor. Atatürk anıtına çelenk konulmasıyla başlayan kutlamalar, fener alayları ve çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Yurdumuzun her yerinde Cumhuriyet Bayramı kutlanırken, dağdan inerek teslim olan teröristlerin şov yapmasına ve kürt açılımına tepki gösterileri de sürüyor… MUTLUYUZ GURURLUYUZ... Harabeye dönmüş bir imparatorluğun küllerinden kurulan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk`ün Türk ulusuna armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti, 86 yaşında... Mutluyuz, gururluyuz. Atatürk`ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, bugün de dimdik ayakta. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, tüm yurtta düzenlenecek törenlerle kutlanıyor. Mustafa Kemal Atatürk, `ya istiklal ya ölüm` parolasıyla çıktığı yolda, büyük bir mucizeyi gerçekleştirerek 29 Ekim 1923`te Türkiye Cumhuriyeti`ni kurdu. Büyük Önder, Türk milletine olan inancıyla çıktığı yolda işgal altında karşılaştığı tüm güçlüklere rağmen, yeni bir devlet kurmayı başardı. Kurtuluş Savaşı`ndan sonra bir güneş gibi yükselen Türkiye Cumhuriyeti`nin kurulması hiç de kolay olmamıştı. YENİK ÇIKMIŞ İMPARATORLUK... 30 Ekim 1918`de Birinci Dünya Savaşı`ndan yenik çıkmış İmparatorluk, Mondros Mütarekesi`ni imzaladı. Bir ulusu tarih sahnesinde yeniden var eden Milli Kahraman, 31 Ekim günü Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı göreviyle karargahın bulunduğu Adana`ya geldi. Mustafa Kemal, memleketin durumuna üzülüyor, bir çözüm yolu arıyordu. 10 Kasım 1918`de görevinden ayrılan Mustafa Kemal, Adana`dan trenle İstanbul`a hareket etti. Düşman, yurdun dört bir yanını işgal ediyordu. Türk milleti için acı dolu günler başlamıştı. 13 Kasım`da İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan İtilaf Ordusu, İstanbul`a gelerek karaya kuvvet çıkardı. 9 Kasım 1918`de İngilizler İskenderun`u, 12 Kasım 1918`de Fransızlar İstanbul`u, 6 Aralık`ta İngilizler Kilis`i, 7 Aralık`ta Fransızlar Antakya`yı işgal etti, ardından Mersin`e çıkarma yapmaya başladı. 23 Aralık`ta Islahiye, Osmaniye, Bahçe, Hassa, Mamure`yi düşman çizmesi çiğnedi. 1 Ocak 1919`da İngiliz askerleri Antep`e girdi, 12 Ocak`ta Ermeni amaçlarına hizmet etmek için Kars`a yerleşti. 1 Şubat`ta Aydın demir yolu, İngiliz ve Fransız işgaline uğradı. Takvim 22 Şubat 1919`u gösterirken Maraş İngilizlerin, 8 Mart`ta Zonguldak Fransızların, 9 Mart`ta Samsun, 24 Mart`ta Urfa İngilizlerin, 28 Mart`ta Antalya İtalyanların işgali altındaydı. Mustafa Kemal, maiyetiyle 16 Mayıs 1919`da Bandırma Vapuru ile İstanbul`dan ayrıldı ve ertesi günü İnebolu`ya, 18 Mayıs`ta Sinop`a vardı. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türk ulusu için bir dönüm noktası oldu; Mustafa Kemal Samsun`a çıktı. Tarihçiler, o günü `dünyanın en büyük ulusal mücadelelerinden birinin başlangıcı` kabul etti. Artık geriye dönüş yoktu... `YA İSTİKLAL YA ÖLÜM` Milli Mücadele hareketinin dönüm noktalarından olan Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919`da toplandı. Mustafa Kemal Paşa, 9 Ağustos`ta askerlik mesleğinden ihraç edildi. Mustafa Kemal`in rütbesinin kaldırılmasına, nişanlarının da geri alınmasına karar verildi. Mustafa Kemal, Erzurum`da arkadaşlarına `İstanbul, bir Amerikan mandasıdır tutturmuş gidiyor. Bu olmayacaktır. Türkiye istiklal bütünlüğüne sahip olacaktır. Hayır paşalar hayır, hayır beyefendiler... Manda yok, ya istiklal ya ölüm var` diyordu. Erzurum Kongresi`nin ardından, 4 Eylül`de açılan Sivas Kongresi, 11 Eylül`de son buldu. 10 maddelik Umumi Kongre Beyannamesi yayımlandı. Milli Mücadele tüm hızıyla sürerken, Osmanlı padişahı adına Damat Ferit ile İngiltere temsilcisi arasında İngiliz mandasının kabul edildiğine ilişkin gizli bir anlaşma imzalandı. Düşman işgali sürerken, 30 Ekim`de Urfa`ya giren Fransızlar, hiç beklemedikleri tepkiler alıyordu. 31 Ekim 1919`da Maraş`ta, Fransız askeri üniforması giymiş bazı Ermeniler taşkınlık yaptı. Tarihin `Sütçü İmam` diye yazacağı, Uzunoluk Camisi Müezzini Hacı İmam, duruma dayanamadı ve silahına sarıldı. Böylece yöredeki direniş hareketi başladı.