İhlas Koleji’nin Marmara Evleri ve Bahçelievler Kampüslerinde düzenlenen sergilerde Nijer’e giden gönüllüler tarafından çekilen fotoğraflar arasından seçilen 50 fotoğraf yer aldı.
Son olarak İhlas Koleji’nin düzenlemiş olduğu “Altın Çağ” Değerler Eğitimi sempozyumuna katılanlar sergi alanında bu fotoğrafları görme şansına sahip oldular. Sergiyi sempozyuma katılanların yanı sıra İstanbul Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, Yrd. Doç. Dr. Nadir Çomak da birlikte gezdiler.
Birbirinden çarpıcı karelerin olduğu serginin sorumlusu Şule Arvas, Nijer’in dünyanın en fakir ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “%98’i Müslüman 18 milyonluk bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ülkede 220 tane doktor var. Bizim tıbbi yardımlarımız ve gönüllülerden oluşan ekiplerimizle oraya bir umut olmaya çalışıyoruz.”dedi. Sergiyi gezenlerden değişik tepkiler aldıklarını da belirten Arvas, gönüllü olmak isteyenlerin ya da bağış yapmak isteyenlerin olduğunu söyledi. Bazı ziyaretçilerin “Türkiye dururken neden Nijer’e yardım ediyorsunuz ?” sorusuyla karşılaştıklarını ifade eden Arvas “Türkiye’de sağlık hizmeti alamayan, içecek su bulamayan ve üç günde bir sadece tahıl yemek zorunda kalan kimse yoktur.” şeklinde cevapladığını söyledi.
İbrahim Ceylan’ın başkanlığından Nijer’e giden ekibe de değinen Arvas özellikle katarakt ameliyatı, anestezili ameliyat ve diğer sağlık sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapıldığını vurguladı.
Fotoğraflardan çok etkilendiğini dile getiren İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, insanların bu sergiyi gezerek dünyanın gerçeği ile yüzleşmeleri gerektiğini vurguladı. Şükretmenin de önemine değinen Koç, yenilen bir parça ekmeğin içilen bir bardak suyun ne kadar kıymetli olduğunun bu fotoğraflara bakarak daha iyi anlaşılabileceğini ifade etti.
300 BİN KİŞİYE 1 DOKTOR
Yoksulluk ve sağlık sorunları ile boğuşan Nijer’de 300 bin kişiye ortalama 1 doktor düşüyor. Ülkede en sık rastlanan hastalık ise katarakt. Bunun dışında binlerce insan tedavi edilebilecek hastalıklarla ömür boyu yaşamak zorunda kalabiliyor.
