İstanbul 3. Bölge Milletvekili Aday Adaylarını tanıtıyoruz…
Özer Çelik; Mücadelemiz barış kazanının ateşi olmak KAMUSAL ALAN ve KADINLAR Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu sessiz sedasız kadınlar ölüyor. Ne yazık ki onlara ne eşit şans veriliyor ne de yaşayabilecekleri bir Türkiye. İnsanlık teknolojik olarak o
Yayınlanma :
09.04.2011 11:02
Güncelleme :
09.04.2011 11:02


Özer Çelik; Mücadelemiz barış kazanının ateşi olmak
KAMUSAL ALAN ve KADINLAR
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu sessiz sedasız kadınlar ölüyor. Ne yazık ki onlara ne eşit şans veriliyor ne de yaşayabilecekleri bir Türkiye. İnsanlık teknolojik olarak o kadar ilerledi ki akıllara ziyan. Ama yüreklerimiz ne kadar zenginleşti, işte o ayrı bir mesele. Bu durum sadece kadınlar için değil elbette, çocuklarımız da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Kitabı, defteri, interneti, kütüphanesinde ansiklopedisi olmayan, kız çocuklarını erkek çocuklarla eşit göremeyen, sadece erkek çocuk isteyen, düşünceleri kaskatı olan ayrımcı bir toplum var. Onların bu durumunu görmezden gelen Batıdaki çocuklarla eşit sayan bir zihniyet var, ne yazık ki. En eğitimli, en batılı, en modern görünen birçok kişi sözde açılım ile bu çok derin yarayı kapatmaya çalışıyorlar. Bu yaraya eşit mesafede yaklaşacak herkese eşit bireyler olarak davranacak pırıl pırıl yepyeni bir anlayış yani Özer Çelik geliyor.
MEMLEKETİMDE SİYASET
Bugünkü meclise, miting alanlarındaki konuşmalara bakıyorsunuz siyasetçiler birbirlerini suçlamak, dışlamak, ötekileştirmek, kutuplaşma yaratmak için her fırsatı değerlendiriyor. Kim her ne sebepten dolayı her kime kızıyor ise öfkeden kimseye hayır gelmediğini unutmamalı. Meclisteki milletvekillerinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes sükunet içerisinde olmalıdır. Türkiye bu sınavı geçmelidir. Çözümsüzlük kazanı kaynarken, ağzımızdan çıkacak her kem söz şiddete dayalı, her davranış o kazana malzeme olacaktır. Galeyana gelmemek, her ağzına geleni söylememek kişisel ve toplumsal olgunluktur. Kürtler, Aleviler ve Türklerin bu memlekette beraberce huzur içinde yaşamaları için atılan her adım Türkiye'nin huzuru içilen atılan bir adımdır. Ağızlardan çıkacak her söz siyasete malzeme değil beraber ve demokrat yaşamanın ölçüsü olmalıdır. Mecliste, meydanlarda, üniversitelerde, sokaklarda hatta evlerimizde bile öfkemizi kontrol altına alabilmeyi öğrenmemiz gerek. Yoksa barış ve umut kazanının altını söndürürüz, farkında olmadan. Bizim mücadelemiz barış kazanının ateşi olmak…
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ
88 yıllık Cumhuriyet tarihinde engellilerin hiçbir sayımda sayılmaması bile onlara ne kadar değer verdiğimizi ve engelli vatandaşlarımızın gündelik hayata ne kadar katmak istediğimizin çok somut örneği. Türkiye nüfusunun yaklaşık %14'ü engelli vatandaşlarımızdan oluşuyor. Ülkemizdeki engellilerin %25'i zihinsel engelli, %65,7'si bedensel engelli, %12'si işitme engelli, %8,3'ü görme engellidir. Ama kamusal alan düzenlemelerine baktığımızda utanç tablosu ortaya çıkmaktadır. Bu durum onların hayatın içinde olmalarına, utanmalarına ve saklanmalarına neden olmaktadır. Bu her birey olarak kendi ayıbımız, kendi kusurumuz hatta kendi engelimiz. Aslında onları gözlerimizle, sözlerimizle, davranışlarımızla dışlıyoruz. Eğer onların hayata tam anlamıyla katılmalarının önünde bir engel var ise aslında aşmamız gereken zihinsel bir engel olduğunu gösterir. Biz zihinsel engeli aşmak için var olacağız.
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ
Hep konuşuyoruz ya ülkemiz ne kadar çok sayıda birbirinden farklı insandan oluşmaktadır. Bu kadar insanın eşit ve özgür şartlar altında, ezilmeden, aşağılanmadan, aynı sokakları, aynı şehirleri, aynı mekanları, kullanmalarını sağlayabilirsek işte o zaman demokrasi kültürümüz pekişir. Demokrasi meydanlarda vaaz vermekle, masa başında ders anlatır gibi konuşmakla, tartışma programlarında görüş bildirmekle olmaz, demokrasi hayatın içinde pekişir. Daha renkli, daha çoğulcu, daha eşitlikçi kamusal alan ihtiyacı için çözüm Özer Çelik'de.
Özer Çelik
CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Aday Adayı