ATA'YA CEVAP

Gazete365 ailesine katılan Saara Yılmaz Özenç'in ilk yazısı… ATA'YA CEVAP Çalışanı destekleyen bir halk, bir yönetim yoksa; zamanla çalışmayacak protesto eden kişilerin sayısı artar. Önce birey olarak kendimize çeki düzen vermeli, sonra vatand

ATA'YA CEVAP

Gazete365 ailesine katılan Saara Yılmaz Özenç'in ilk yazısı… ATA'YA CEVAP Çalışanı destekleyen bir halk, bir yönetim yoksa; zamanla çalışmayacak protesto eden kişilerin sayısı artar. Önce birey olarak kendimize çeki düzen vermeli, sonra vatand

ATA'YA CEVAP
24 Kasım 2009 - 17:53
Reklam

Gazete365 ailesine katılan Saara Yılmaz Özenç'in ilk yazısı… ATA'YA CEVAP Çalışanı destekleyen bir halk, bir yönetim yoksa; zamanla çalışmayacak protesto eden kişilerin sayısı artar. Önce birey olarak kendimize çeki düzen vermeli, sonra vatandaş olma sorumluluğumuzu üstlenmeliyiz. Tek bir kişi olarak çok şeyi değiştirebileceğimiz bilincine varmalıyız. Yeri geldiğinde sesimizi yükseltebilmeliyiz. Hava bedava, su bedava, yaşamak bedava devri gerilerde kaldı. Çocukların başarı eşikleri düşük; çünkü ailelerin eğitim düzeyleri düşük. Ülkemiz, otoban için üretilmiş arabaların kırsallarda debelendiği, kırsallar için üretilen arabaların da otobanlarda kanatlandığı bir ülke oldu. Çocukların yarış atı gibi, hayatı da sadece koşu yolu gibi gören aileler, çocuklarını sevdiğini söylerken aslında kendilerini sevdiklerini fark etse. Hayat öğrenilen bilgilerle kaliteli bir yaşam sürdürmek demek. Kaliteli bir yaşam için önce sağlıklı bir beyin gerek. Eğitim ciddi bir iş, hiçbir bacağı eksik bırakılmayacak bir köprü. Yetkin ellerde milletin kurtuluşu, cahil ellerde ise felaketi demek. Eğitim, bir milletin çocuklarına vatan sevgisini, atasını, ecdadını tanıtmayı öncelik saymıyorsa hangi alanda harikalar yaratırsa yaratsın başka milletlere hizmet eden beyinleri üretmeyi amaç edinir ki; yakın tarihte ödüllü yazarlarımla bunu tecrübe edindik. EY TÜRK GENÇLİĞİ! BİRİNVİ VAZİFEN TÜRK İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFA ETMEKTİR…….. Bıraktığın mirası ancak koruyabiliyoruz, Atam. Bugün geliştirdik demeyi çok isterdik. Biz, yüksek inançları, değerleri unutup, yalnızca ekonomik çıkarların peşine düştük. Devletimizi fakirleştirip, ülke sermayesini aşan zenginler oluşturduk. Ancak, onlarda dış devletlere ve kendi çıkarlarına göre hareket etmekte. T.C. yasaları, AB uyum süreci yasalarından alt planda tutuluyor. Askerin gücü zayıflatmaya çalışılırken demokratik kitle örgütleri ve kuruluşları sindirilmeye çalışılıyor. Elbette izindeyiz. Ancak, bir karıncanın adımı adımlarımız. Sen, ülke topraklarını düşmanların işgalinden kurtardın şimdi biz para karşılığı o toprakları yabancılara satıyoruz. Kanun var; inanç var, maneviyatı yüksek değerlerle örülü bir halk var; ülkenin kaynakları, toprağı değerli. Toplum çok doğru, neden bu işler eğri? Hem rahatım kaçmasın hem ağzımdan her çıkan sözün doğruluğuna inanılsın, kahramanlar benim adıma savaşsın derseniz; kahramanlar da sizi bırakıp, kaçarlar. Batının bizden alıp, bugün bize sattığı aklımızı iyi kullanamadığımızdan bugün bu kadar çıkmazdayız. Açılımlara umut bağlıyoruz… 6 yıl önce kabulü ile, mağdurların yüreklerini yakan yasa bugün analarımızın yüreğini dağlıyor. Analarımız ne yücedir ki; gerçek duygularını dile getirmek yerine “Vatanıma, evladımın canı helal olsun” diyor. Kabul edilen yasa tasarısı bu insanların tümünü rencide edici, toplum vicdanını kanatacak niteliktedir. Türkiye azı koruyacağız derken, çoğu feda etmek durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Terörün esas kaynağının işsizlik, yoksulluk olduğunu bildiğimiz halde bu yasa tasarının sosyal planı yoktur, rehabilite edici bir yönü yoktur. Bugün kampanyalar düzenlenip, terör mağdurlarına destek olunmaya çalışılıyor. Ancak, bunca terör mağdurunun işsizliği için öngörülen oran %6'nın içinde devlet sektörü için %0.5 özel sektör için %1. Eve dönüş mağdurlar için söz konusu olmalıdır. Bu insanlar, tek geçim kaynakları, toprakları ve hayvanları iken; memleketlerinden çıkarılarak işsiz, güçsüz bırakılmışlardır. Bölgede yaşanan insanlar, çaresizlik içinde istemeden terör örgütüne yardım ve yataklık etmiş olabilirler; ancak her seçim bir sonucu doğurur. Ancak, mağdurlar, bu sonu kendi iradeleri ile seçmemiştir. Kaldı ki; yasa dışı örgütlere hizmet ve yataklık etmediği için canlarını feda etmişlerdir. Temeli Türk Kahramanlığı ve Türk Kültürü olan cumhuriyetimiz; kültürümüzü bağnaz, kahramanlığımızı barbarlık olarak değerlendiren Avrupalı ve Amerikalı'ya inanan bir avuç Türk müsvettesi yüzünden tehlikede. Birileri Türk'ü yönetmeye, aydın geçinen karabasanlar da Türk'ü eğitmeye kalkışıyor. Tedavisi imkansız sıkıntılar doğacağı açıktır. Neden bir yandan inşa ederken bir yandan yıkıyoruz, hiç düşündük mü? Hiçbir işi doğuracağı sonuçlarla birlikte her açıdan değerlendiremiyoruz. AB'ye uygunluk adı altında okullu oranını artırmak, şiddeti kınamak, barışçıl olmak, ahlaklı olmak, normlara uygunluk vs vs…. İşte, doğru bir temele dayandırılmadığı için, insanlar duyarak görev yapmıyor, iradeli olamıyor. Ne şiddet azalıyor, ne ahlaklı olunuyor. Yaşamdaki her alanda eğitimsiziz. Çözüm üretemiyoruz; çünkü aynı çözümsüzlük bizi de ihya edebilir. Dolayısıyla boş durmayıp, boşa çalışıyoruz. Mış, muş gibi yapmaktan vazgeçelim, T.C. yasaları çerçevesince eğitimi birincil plana alalım. Eğitim, kimliklerimizi korumanın tek yolu, bunun bilinciyle hepimiz çok çalışalım. Canımızı, malımızı, namusumuzu, kaderimizi ellerine teslim edeceğimiz siyasi liderlerimizi çoooook düşünerek seçelim ki; vatanı için hiç düşünmeden canını veren evlatların anaları feryat etmesin. Zira onların ahı çabuk tutar. Saara Yılmaz Özenç kindir? İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi mezunu olan Saara Yılmaz Özenç, dershanelerde ve öğrenci yurtlarında idari personel olarak çalıştı. SMMM kurslarına katıldı. Muhasebe sorumlusu olarak çeşitli kurumlarda çalıştı. Evli ve bir kızı var.