Türkiye’de 166 bin 614 çölyak hastası bulunuyor. Uzmanlar gerçekte bu sayının 850 bin seviyelerine ulaşmış olabileceğini tahmin ediyor. Bu durum, yüzbinlerce kişinin çölyak hastası olduğunu bilmeden yaşamını sürdürdüğü anlamına geliyor. Çünkü hastalığın belirtileri, başka rahatsızlıklarla karıştırılabildiğinden teşhis süreci gecikebiliyor. Çölyak, tedavi edilmediğinde vitamin eksikliği, depresyon ve kanser gibi birçok sağlık sorununa yol açabiliyor. Bu nedenle uzmanlar erken teşhisin önemine vurgu yaparken, çölyak teşhisini kolaylaştıracak çözümler ise giderek daha fazla önem kazanıyor. Evde uygulanabilen ve 5 dakikada sonuç veren çölyak testi, erken teşhis imkânı sunarak hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı oluyor.

ÇÖLYAK HASTALIĞI NEDİR?

Çölyak hastalığı ya da glüten enteropatisi bağırsaklardaki besin emilimini sağlayan vilüs denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Çölyak hastalığının belirtileri ise şöyle: En yaygın semptomlar arasında karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık, mide ekşimesi ve reflü yer alırken; baş ağrısı, migren, depresyon, anksiyete, eklem ağrıları, saç dökülmesi ve cilt döküntüleri gibi belirtiler de görülebilir. Kansızlık, vitamin eksiklikleri, diş mine bozukluğu, tırnak kırılması ve kas ağrıları gibi sorunlar da hastalığın habercisi olabilir. Kadınlarda adet düzensizlikleri, kısırlık ve tekrarlayan düşüklere, erkeklerde ise hormonal dengesizlikler ve iktidarsızlık gibi üreme sağlığı problemlerine yol açabilir.

‘ÇÖLYAK HASTALARI GLUTENSİZ BESLENMELİ’

ÖzelBeslenme.com kurucusu İsmail Cem Erzincanlı, çölyak hastalığının teşhisi ve tedavisinin önemine vurgu yaparak, “Çölyak hastalığı sindirim sistemi, bağışıklık sistemi ve sinir sistemini etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Günümüzde bilinen tek tedavisi ise glutensiz beslenmedir. Glutensiz diyetle hastaların şikâyetleri kısa sürede azalır. En büyük risk, hastaların büyük çoğunluğunun çölyak hastası olduğunu bilmeden yaşamlarına devam etmesidir. Erken teşhis, bu hastalıkla mücadelede hayati öneme sahiptir” diye konuştu. >365/Haber Merkezi