Covid-19' un beyine etkileri…
Dr. İsmet Üstün

Dr. İsmet Üstün

Sağlık Olsun

Covid-19' un beyine etkileri…

06 Haziran 2021 - 18:40 - Güncelleme: 06 Haziran 2021 - 18:44

Bir yılı aşkın süredir Türkiye’de ve dünyada Pandemi tüm hızıyla devam etmekte. Veriler arttıkça yapılan araştırmalar ile hastalığı daha iyi tanımaktayız. Covid-19 sadece solunum sistemini tutan bir grip türü olmadığı; kalp damar sistemi, bağışıklık sistemi ve özellikle sinir sistemi üzerinde kalıcı tahribata sebebiyet verdiği anlaşılmakta.

Pandemi başlarında gribal şikayetler ile beraber koku ve tat duyusundaki kayıplar çok popüler olmuştu. Hastaların yaklaşık yarısında görülen bu semptom adeta hastalıkla özdeşleştirilmişti. Bazen günler içerisinde düzelen duyu bozuklukları, bazen de aylarca sürebilmekte. ‘Paraosmi’ denilen kötü kokular duyumsama da sıklıkla gözlenmekte. Hastalar genellikle yanık, lağım kokusu, çürük kokuları aldıklarından yakınmaktalar. Diğer griplerde gözükse de özellikle Covid-19’un Koku ve Tat reseptörlerini ve sinirlerini tutmayı sevdiği aşikar. Türkiye’de yapılan bir çalışmaya göre de tat duyusunda ilk önce tuzlu algılama düzelmekte ve arkasından baharatlı, acı ve sıcaklık gelmekte.

Hastalık geçirenlerde Hafıza problemleri, konsantrasyon güçlüğü, dikkat eksikliği gibi sorunlar sıklıkla gözlenmekte. Beyin sisi olarak ifade edilen bu durumun için sağlık beslenme, yürüyüş gibi egzersizler, düzenli uyku ve gereğinde vitamin ve minarel takviyeleri öneriler arasında. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre hastalığı ağır geçirenlerin beyni 10 sene yaşlandığı ifade edilmekte. Ayrıca IQ değerlerinde de düşüklükler saptanmış. 

Covid-19’un beyni etkileyebileceği aslında kardeşleri olan SARS ve MERS’ten tahmin edilmekteydi. SARS virüs enfeksiyonu geçirenlerin üçte birinde unutkanlık problemleri zaman içerisinde gözlenmekte. SARS sınırlı kalsa da Covid-19 tüm dünyayı etkiledi. Bu yüzden seneler içerisinde bunama-demans ın patlama gösterebileceğini tahmin etmek güç olmamakta. Yine Covid-19 damar yapısını ve pıhtılaşma faktörlerini bozmakta ve bundan dolayı hastalıktan aylar sonra bile beyin felçlerine sebebiyet vermekte. Bundan dolayı hastalık atlatılsa bile doktorlar riskli hastalara aylarca kan sulandırıcıya devam etmelerini önermekteler.

Baş ağrısı hastaların en az yarısında gözlenmekte. Sadece baş ağrısı nedeniyle test yaptırarak hastalığı geçirdiğini öğrenenlerin sayısı az değil. Tabi her başı ağrıyan test yaptırmalı mı? Tabi ki hayır.
Covid’e bağlı baş ağrısı; daha önceki ağrılara benzememesi belki de ilk uyarıcı bulgu. Ağrı kesicilere yanıt alınamaması, orta ve şiddetli, zonklayıcı veya sıkıştırıcı karakterdedir. Yeni başlayan ağrılara sebebiyet verdiği gibi altta yatan bir migreni de tetikleyip atakları sıklaştırabilir. Yanında vücut ağrıları, halsizlik, yorgunluk, bulantı ve baş dönmeleri gözlenebilir.

Ruhsal sıkıntılar da sıklıkla gözlenmekte. Pandemi’ye bağlı hayat tarzı değişiklikleri ve TV’de devamlı hastalık haberleri insanlar üzerinde yoğun anksiyete oluşturmakta. Ayrıca virüs beyinde korku merkezi olan ‘amigdala’yı direk etkilediği gösterildi. Bu da kaygı bozukluğu ve panik atakları sebebiyet vermekte. 

Hastalığı atlatmış ve aşı olsak da kendimizi korumaya devam etmeliyiz.

Sağlıklı günler dilerim…
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum