Mikroplarla Birlikte Yaşıyoruz-Mikrobiota
Yayınlanma :
13.07.2021 17:33
Güncelleme
: 13.07.2021 17:33
Anne karnında ve özellikle doğum sırasında şekillenen mikrobiota ile ömür boyu birlikteliğimiz devam etmektedir. Normal doğum sırasında bebek daha çok anne doğum kanalındaki mikroorganizmaları alır ve bunlar daha faydalıdır. Sezeryan doğan bebeklerde ise annenin cildindeki mikroorganizmalar çocukta yer bulur ve bunlar alerji ve bağışıklık sistemi hastalıkları açısından yatkınlık oluşturur. Bundan dolayı normal doğum teşvik edilmektedir.
Bizimle birlikte yaşam süren mikrobiotanın çoğunluğunu bakteriler oluşturur. İyi bakteriler çoğunluktaysa sağlığımız açısından iyidir. Vitamin sentezinde, besinlerin sindirilmesinde görev alırken kötü mikroorganizmalara karşı da bariyer oluştururlar. Sağlıklı beslenerek mikrobiotamızı düzenleyerek obeziteden diabete, hipertansiyondan kalp damar hastalıklarına çoğu hastalıklara karşı kendimizi koruruz.
Peki mikrobiotamızı nasıl düzenleriz. Öncelikle hazır ve katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durmalıyız. Kızartmalar, rafine şekerler, gazlı içecekler yine iyi bakterilerin sayısını azaltmaktadır. Prebiotik ve probiotikten zengin beslenme ise iyi bakterileri barsak sistemimizde çoğaltmaktadır.
Nedir bu prebiotik ve probiotikler?
Probiotik; İçinde faydalı mikroorganizma içeren besinlere verilen isimdir. Ev yapımı yoğurt , kefir,salamura zeytin,peynir, boza, turşuyu sayabiliriz. Pastorize edilmemeli ve özellikle lahana turşusu 6 ay gibi süre bekletilip tüketilirse içeriği çok zenginleşir.
Prebiotikler; barsakta iyi bakterileri besleyen lifleri içeren besinlerdir. Soğan, sarımsak, turp, yeşil yapraklı sebzeler, enginar,kereviz, bezelye, fasülye gibi çoğu meyve, sebze,baklagilleri, kuruyemişleri sayabiliriz.
İyi bakteriler; barsak sistemi üzerinde bariyer oluşturarak zararlı mikroorganizmaların ve maddelerin barsaklar yoluyla vucudumuza girmesine izin vermezler. Sağlıksız beslenme barsak hücreleri arasıdakileri sıkı bağlantılara zarar vererek geçirgen barsağa ve aşırı enflamatuar( iltahabi) yanıta sebebiyet verirler.
İltahabi barsak ve sindirim hastalıklarının son zamanlarda artmasını uzmanlar buna bağlamaktalar. Yine çocuklarda astım-allerjik hastalıklar hatta otizimle bile ilişkisi saptanmıstır. Kronik nörolojik hastalıkların ortaya çıkması da buna bağlanmakta. Alzheimer Parkinson gibi yıkıcı, MS gibi bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklarının nedeninin bu iltahabın barsak beyin aksı yoluyla beyine taşındığı yönündedir.
1000 yıl önce İbn-i Sina demiş ki: ‘Sıhhat hazımdadır. Hazmedemiyeceğin ağır yiyecekler yeme. Az ye,4-5 saat içinde yine yemek yeme ve aksam geç vakit sofraya oturma’. Ayrıca çoğu hastalığın beslenme hatalarından kaynaklandığını savunmuştur.
Sağlıklı günler dilerim…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: