Cumhuriyet Halk Partisi Bağcılar İlçe Örgütü “Sosyal Demokrasi” konulu bir panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak eski Kültür Bakanı, CHP Parti Meclis Üyesi Ercan Karakaş katıldı. Panelden önce CHP Bağcılar İlçe Örgütünü ziyaret eden Ercan Karakaş, İlçe Başkanı İsmail Kelbat ve ilçe yöneticileriyle bir süre sohbet etti. İlçe Başkanı İsmail Kelbat, Bağcılar’da yerel seçimlere yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bağcılar Kültür Merkezi’nde düzenlenen panel ilçe başkanı İsmail Kelbat’ın açılış konuşmasıyla başladı. Panele konuşmacı olarak katılan CHP Parti Meclis Üyesi Ercan Karakaş Sosyal Demokrasi ideolojisinin nasıl ortaya çıktığını anlattı: 'Her toplumsal dönem kendi ideolojisini yaratmıştır. Muhafazakarlık, liberalizm, komünizm gibi ideolojileri var olan toplumsal yapı ortaya çıkarmıştır. Sosyal Demokrasiyi de sanayileşme sonrası ortaya çıkan, oluşan var olan 'İşçi Sınıfı' nın mücadelesi ve örgütlenmesi sol, sosyal demokrat ideolojinin ortaya çıkma zeminini yaratmıştır.'
SOL VE SOSYAL DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR
Ercan Karakaş, Sosyal Demokrasi'nin Avrupa da geçirdiği evreleri, örgütlenme biçimi ve örgüt anlayışı konusunda bilgiler vererek ülkedeki yansımalarına değindi: 'Herkesin bildiği gibi Sosyal Demokrasi sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan bir olgudur. Sanayileşme işçi sınıfını yarattı, işçi sınıfı da kendi ideolojisini yarattı. Her şey de olduğu gibi bize sanayileşme de çok geç geldi haliyle Sosyal Demokrasi düşüncesi de bizim yönetim anlayışına çok geç girdi. 1965 yılında sayın İsmet İnönü'nün CHP ortanın solundadır ifadesi ve arkasından Bülent Ecevit'in 1970 yıllarda partinin başına geçmesi ile ülkemizde de hayat bulmuştur. Gelişen ve değişen dünyanın eşitsizliği, adaletsizliği, işsizliği, gelir dağılımındaki dengesizliği ortadan kaldırmadı ve özgürlüğü getirmedi. Bu koşullar değişmedikçe sol ve sosyal demokrasiye ihtiyaç vardır.”
KRİZ DÜNYAYI SARSMAYA DEVAM EDİYOR
'ABD’de ortaya çıkan finansal ve ekonomik kriz tüm dünyayı sarsmaya devam ediyor” diyen Karakaş “1929 büyük buhranı ile kıyaslanan, o dönemde olduğu gibi on milyonlarca insanı işinden eden, yoksulluğu daha da derinleştiren bu krizin nedeni, radikal piyasa ekonomisidir. 1980’lerden bu yana başta ABD ve İngiltere’de yürürlüğe konulan neo-liberal ekonomi politikalarıdır. Sosyal demokrasinin, başından beri bu politikaların felakete yol açacağı, insanların piyasanın “görünmez eline” terk edilmesinin yanlış olduğu, piyasanın ve küreselleşmenin demokratik denetiminin kaçınılmaz olduğu vb. uyarıları dikkate alınsaydı, kriz bu denli yakıcı olmazdı. Neo-liberal ve sağ çevreler bu uyarıları dikkate alacak yerde, özellikle Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra solun, sosyal demokrasinin bittiğini, tarihin sonunun geldiğini ve 21. yüzyılın liberalizmin yüzyılı olacağını ilan ettiler. İleri sürülen bu temelsiz görüşlerin bir propagandadan ibaret olduğu kısa sürede görüldü. Çünkü onların ileri sürdükleri gibi, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, dünya daha adaletli, daha güvenli, daha çatışmasız ve daha demokratik bir hale gelmedi. Tam aksine var olan ekonomik-sosyal eşitsizlikler daha da arttı, silahlanma harcamaları ve çatışmalar hız kazandı. Çok kutuplu bir dünya yerine ABD hegemonyasında tek kutuplu bir dünya projesi geliştirilmeye çalışıldı. ABD, BM ve uluslararası hukuku da yok sayarak Irak’ı işgal etti.”
Karakaş “Tüm bunlar ve de küreselleşmenin demokratik denetiminin sağlanamaması, dünyadaki gelişmeleri belirleme hakkının demokratik siyaset yerine uluslararası şirketlere devredilmek istenmesi, yeryüzünü daha sorunlu ve güvensiz hale getirdi. Sonuçta dünya 1929’dakine benzer büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Yani, radikal piyasacılığın ve denetimsiz küreselleşme anlayışının bir çıkmaz olduğu yaşanarak görüldü. Şimdi zaman sosyal demokrasi zamanıdır. Çükü krizden çıkmanın yolu, dünya nimetlerinden herkesin eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak, adaletli, dayanışmacı, demokratik ve barışçıl politikalarla olanaklıdır ve bu politikaların savunucusu da sosyal demokratlardır' dedi.
SOSYAL DEMOKRAT PARTİLER UZUN ÖMÜRLÜ DÜR
Karakaş Sosyal Demokrat partilerin uzun ömürlü partiler olduklarını söyleyerek, “Bu partiler üye örgüt ve program partileridirler. Avrupa’daki partiler 130 yıllık partilerdir. CHP de 90 yıllık bir partidir. CHP de bu konuda kendisini yenileyerek, yeni dönemlere uyum sağlamaktadır” dedi.
Ercan Karakaş‚ Cumhuriyet Halk Partisinde hiçbir dönemde olmadığı kadar bu dönemde eğitime önem verildiğini, ilk defa CHP’de Parti okulu açıldığını anlattı. Bu okul sayesinde gönüllüsünden‚ üyesine‚ ilçe yönetiminden‚ meclis üyelerine‚ belediye başkanlarından milletvekillerine kadar herkesin eğitimden geçmesi gerektiği anlattı.
Konuşmasının sonunda partililerin sorularını da cevaplayan Karakaş Bağcılar a tekrar geleceğini, ilçe örgütü ile sokak çalışmalarına katılmak istediğini söylediğini söyledi.