Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kalın barsak kanseri bütün kanserler içinde görülme sıklığı bakımından 3. sırada yer alır. Medicana Bahçelievler Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Ziyaettin Durakoğlu kalın barsak kanserini anlattı.
KALIN BARSAK KANSERİ NEDİR, NE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?
Kalın barsak kanseri; gastrointestinal sistemin son kısmı olan kalın barsaklarda görülen kanser türüdür. Kalın barsak kanserleri her iki cinste de en sık görülen 2. veya 3. kanser türüdür. Her iki cinste de en sık ölüme sebep olan ikinci sıradaki kanser cinsidir. Ortalama her 15 kişiden birisinde kalın barsak kanseri gelişir. 50 yaşından sonra kolorektal kanser gelişme riski artmaktadır. Yurdumuzda da tanı yöntemlerinin artması, kişilerin hastalık belirtilerini daha iyi algılamaları ve hekime başvurma olanaklarının artması, beslenme alışkanlığının giderek daha çok endüstriyel gıdalara kayması, bu kanserlerle daha sık karşılaşmamıza neden olmaktadır. Erken teşhis ve tedavi yöntemleri uygulanabildiği takdirde kalın barsak kanserleri tedaviden ençok yararlanan iç organ kanserleridir. Tarama testleri ile hastalık oluşmadan, oluşmuş ise belirtileri daha ortaya çıkmadan saptanabilmekte ve gerekli tedavisi yapılarak tam şifa sağlanabilmektedir. Çünkü kalın barsak kanserlerinin çoğu (% 95) poliplerden gelişmektedir.
KALIN BARSAK KANSERİ İÇİNKİMLER RİSK ALTINDADIR?
Kalın Barsak Kanseri için özellikle 45-50 yaş üzerindeki kişiler risk altındadır ve Kalın barsak kanserlerinin % 95’i poliplerden gelişmektedir. Bol lifli diyet alanlarda kanser görülme oranı düşüktür protein ve yağ fazlalığı,alkol, et, folik asit eksikliği, sigara kanser riskini arttıran faktörlerdir.
Rahim, yumurtalık veya meme kanseri olan kadınlar, Anne, baba, kardeş gibi yakın aile bireylerinde kalın barsak kanseri veya polipleri olanlar, inflamatuar barsak hastalıkları(Ülseratif Kolit veya Crohn ), Kolon kanseri olup tedavi görmüş kişilerde riski altındadır.
Belirtilen risk faktörlerinin olması, kişide mutlaka kolorektal kanser gelişeceği anlamını taşımaz; sadece oluşma riski diğer kişilere göre artmıştır. Bu nedenle daha dikkatli kontrol ve takiplerle oluşma riskini azaltmaya, eğer oluşur ise de erken tanı ve tedavi yapmaya önem vermelidir.
KALIN BARSAK KANSERİNDE KLİNİK BELİRTİLER NELERDİR?
Makattan kan gelmesi (rektal kanama), dışkının kanla bulaşık olması, Tuvalete çıkma alışkanlığında değişiklik, Dışkının eskiye oranla incelmesi, Kabızlık – İshal durumlarının ortaya çıkması, Sık sık tuvalete çıkma isteği, buna rağmen tam boşalamama hissi, Aşırı gaz,karın ağrısı,şişkinlik,kramplar gibi genel karın yakınmalarının olması, Kansızlık (anemi), Devamlı halsizlik ve yorgunluk, Kusma gibi semptomlardır.
Tüm bu semptomlar birçok hastalıkta da oluşabilecek semptomlardır, bu nedenle bir veya birkaç tanesi oluşur ise mutlaka doktor kontrolü ile nedeni ortaya konmalıdır.
KALIN BARSAK KANSERİNDE TEDAVİ NASIL YAPILIR?
Kanser çok erken evrede saptanırsa ameliyatsız, karın duvarı kesilmeden çıkartılabilir. Kolonoskopi yapar şekilde girişilerek tümörlü kısım çıkartılabilir, buna lokaleksizyon denmektedir. Eğer kanser bir polipte saptanıp çıkartılırsa buna polipektomi denir. Eğer tümör daha büyükse etrafındaki sağlam bir kısım barsakla birlikte çıkartılır, geriye kalan barsak uçları karşılıklı dikilerek devamlılık sağlanır, buna kolektomi ameliyatı denir. Bu esnada barsağın yanındaki lenf bezleri de temizlenerek kanser metastazı açısından mikroskobik incelemeye gönderilir. Eğer tümör çıkartıldıktan sonra iki barsak ucu karşılıklı dikilemez ise bunlar karın duvarına ağızlaştırılır, buna kolostomi denmektedir. Kolostomi açılan hastalarda dışkı, bu bölgeye yapıştırılan özel yapılmış torbalarda toplanarak atılır. Anüse çok yakın tümörlerde kalıcı kolostomi açılması gerekebilir. Ameliyat sonrası geride kalmış olabilecek kanser hücrelerini de öldürmek amacı ile kemoterapi uygulanır. Radyoterapi ise daha sıklıkla rektum bölgesi kanserlerinde uygulanır. Büyük tümörlerde de operasyon öncesi uygulanıp tümörü küçülterek ameliyat edilmesi sağlanabilir. Kemik metastazları da radyoterapi ile tedavi edilir.