Yaptığı çıkışlarla ve açıklamalarla tüm Türkiye’de dikkatleri üzerine çeken Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 3. Bölge Milletvekili Eren Erdem, partisinin Bahçelievler İlçe Örgütü’nde parti genel merkezini eleştirdi. AK Parti’nin CHP’yi yıpratmak için harekete geçtiğini öne süren Eren Erdem, “Bir stratejik hata yaptığımız ortadadır. Maalesef bu süreci iyi yönetemedik. Parti içi istişare kurullarını işletmeden bir şey yaptığınızda kaybedersiniz. Bundan dolayı hepimiz bedel ödeyeceğiz” diye konuştu.
CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Mehmet Ali Özkan’ın makamında geleneksel hale gelen etli bulgur pilavının yenilmesiyle başlayan ziyaret, Milletvekili Eren Erdem’in toplantı salonunda örgüt üyelerine seslenmesiyle devam etti. Örgüt içi muhalif kanat olarak bilinen Gökmen Güneş ve ekibinin özellikle katılım sağladığının görüldüğü toplantıda konuşan Eren Erdem, dokunulmazlık oylamalarıyla ilgili neden ‘Hayır’ dediğini açıkladı. 
Partililerin sorularını da yanıtlayan Eren Erdem’in, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından bir isim ile damadı Bakan Berat Albayrak’ın IŞID ile bağlantısına dair belgeler paylaşacağını aktarması da dikkat çekti.

HEDEF SADECE CHP’DİR
“21 Mayıs’ta bir darbe gerçekleştirilmiştir” diyerek sözlerine başlayan Eren Erdem, “Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu fiilen askıya alınmıştır. Ben de dahil olmak üzere 62 arkadaşımız AKP yargısına teslim edilmiştir. ‘AKP, CHP’li vekilleri yargılamayacak’ gibi bir algı var. Bu yanlış bir bilgidir. Bu HDP’ye yönelik bir madde değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekillerine yönelik bir maddedir. HDP’li bir tek milletvekilini tutuklamayacaklar. HDP’li tek bir vekili gözaltına almayacaklar, göreceksiniz. Çünkü HDP ile AKP arasındaki müzakere süreci devam ediyor. Şu anda taraflar birbirleriyle restleşerek, masadaki gücünü arttırıyor. Ne HDP’nin ne de AKP’nin ölümler umurunda değil. AKP ölen askeri, HDP de ölen sivili umursamıyor ve AKP’yi yıkacak potansiyeli olan tek parti olan CHP de yıpratılıyor” şeklinde konuştu.

OLACAKLAR ÖNCEDEN BİLİNİYORDU
Dokunulmazlıklar noktasında parti içindeki farklı düşüncelere de değinen Eren Erdem, “Bir de iyi oldu, referanduma gitse yine kabul edilecekti, bizim için sıkıntı olacaktı gibi bir düşünce de var. Süreci başından beri bilmek lazım. Bu madde daha konuşulmazken biz, AKP’nin böyle bir operasyon yapacağını biliyorduk. Bize karşı bir komplo hazırlanıyor ve bunun önünü alabilmemiz için bir tane yolu var; biz parlamentodaki 550 milletvekilinin de dokunulmazlığını da kaldıran bir Anayasa değişikliği hazırlayalım ve meclise getirip, oylatalım dedim. AKP de o zaman buna hayır diyecek ve biz bunun üzerinden siyasetimizi yapacaktık. Siz dokunmalıkları kaldırmak istemiyorsunuz bakın sizin amacınız farklı diyebilecek argümanı oluşturacaktık. Ama bunu yapmadık” ifadelerini kullandı.

HATA YAPTIK, BEDEL ÖDEYECEĞİZ
Parti içinde ortak bir kararla hareket edilmediğini ileri süren ve bunun sonuçlarının ağır olacağını belirten Erdem, “Bunları düşündüğümüz zaman ciddi bir stratejik hata yaptığımız ortadadır. Bu kadar siyaseten kilitlenmemiz, siyaseten kendimizi bu kadar köşeye sıkıştırmamız bizi bugün gerçekten de çok çelişkili bir noktaya getirebilir. İstişare kurullarını işletmeden bir şey yaptığınızda kaybedersiniz. Bizim temel hatamız bu; maalesef partimizdeki istişare kurulları işletilmemektedir. Parti meclisi, parti meclisi olmalı. Bir karar alınacaksa mecliste oylanması, tartışılması gerekir. Bundan dolayı hepimiz bedel ödeyeceğiz. Çünkü biz maalesef bu süreci iyi yönetemedik. Şimdi ne olacak biliyor musunuz? Bizim 62 arkadaşımızın milletvekilliğinin düşmesi için yeterli fezlekeler var. Cumhurbaşkanı istediği zaman birçok kişinin milletvekilliğini düşürebilir ve ömür boyu siyaset yasağı koyabilir” dedi.

ŞANTAJ OLARAK KULLANACAKLAR
Meclisten geçen yasanın AK Parti tarafından suiistimal edileceğini de savunan Erdem, “Yani yarın bir gün biri kürsüye hesap sormaya çıktığında, ‘Bak akıllı ol, dosyan savcıda, fazla konuşma’ diyecekler. Bunun üzerinden şantaj yapacaklar herkese. Ben kendi fezlekelerimden korktuğum için hayır demedim ki ben, bu maddenin Türkiye demokrasisini ortadan kaldırdığı için ‘Hayır’ dedim. Bireysel olarak AYM’ye de başvurmayacağım. Gerekirse gider içeride de yatarım, dinlenirim, kitap yazarım. Kimsenin de Silivri’ye gelmesine de gerek yok” açıklamalarında bulundu. 365/Aykut Kaya