Türkiye nereye koşuyor
Son günlerde bakıyorum da Türkiye’de daha önce hiç görmediğimiz ve alışık olmadığımız senaryolar ve olaylar gerçekleşiyor.
İnsan ister istemez kendine soruyor Türkiye nereye koşuyor?
Bir yandan kaçakçılık yapmak normal bir işmiş gibi pkk nın cirit attığı alanda 35 köylü vatandaş kaçakçılık yaparken yanlış istihbarat sebebiyle öldürülüyor.
Diğer taraftan bu vatandaşların yaptığı kaçakçılığı meşru bir işmiş gibi kimse sorgulamıyor.
Diğer yandan bölücü yandaşı bir parti gövde gösterisine çevirirken olayı ve elim kazayı, Genel Kurmay başkanı devlete kurşun sıkanlara terörist demeyelim diyor!
İşte tam da bu anda Eski Genel Kurmay Başkanı silahlı terör örgütü kurmaktan tutuklanıyor.
Hem de 36 yıl devlete silahı belinde hizmet etmiş ve teröre karşı devleti temsil etmişken.
Haa bu arada Terörist babası TBMM’ye geliyor ve sıkı durun” gerillayı şehir kabul edin ve tazminat ödeyin diyor.
Türkiye’nin kalbinde ve Türk milletini temsil ettiklerini söyleyenlerin yüzüne…
Halktan herhangi bir refleks yok üstünde ölü toprağı var, aydın olanlar ve aydın geçinenler ortada yok.
Vatanseverler uykuda, Milliyetçiler ise AKP bölünmesin diye hasta başbakanımızı yormamak için muhalif sesleri susturmaya çalışıyor.
Bu arada Rahmetli Türkeş’in kızı Ayyüce Hanım evleniyor ( Mutluluklar diliyorum) nikah şahitleri AKP bakanları ve nikahı kıyan Sn Kadir Topbaş!
Ne oluyoruz?
İlkelerimiz, fikirlerimiz nerede kaldı reflekslerimize ne oldu.
Her şey bir birine karışmış yarın ne olacağını kimse bilmiyor.
Herkes tedirgin Başbakan bile,
Nereye koşuyor Türkiye.
Eğitimde sistemler değişiyor, her şey yap, boz mantığıyla çiviler yerinden oynuyor. Öğretmenler form doldurmaktan, performans ve proje ile uğraşmaktan, adeyden, anketten derse girmeye vakit bulamaz durumda.
İdareciler muhasebeciye döndürüldü, her şey toz duman.
1+4+4+4 diye eğitim yeniden şekilleniyor.
Bir yandan imam hatiplere kapı açılıyor feryatları, diğer yandan meslek alanlarında çırak kalmamıştı meslek liseleri altın çağını yaşayacak diyenler.
Tüm düz liselerinin Anadolu Lisesi yapılarak eğitim kalitesinin düşeceği, şehir üniversitelerinin alt yapı olmadan açılmasıyla liseleşmesi.
10 milyon öğrenciye tablet dağıtılarak öğrencileri hem radyasyona hem de göz bozukluklarına mahkum etmek, getireceği maliyetleri kimin üstleneceğinin kaosta kalması.
Okulların mali sorunlarının çözülememiş olması.
Her şey tam anlamıyla Araf’ta olduğu bir dönemdeyiz.
Komşularla sıfır problem parolasına rağmen tam problem stratejisi her an savaşma ihtimalimiz.
1699 yılından beri savaşmadan dost olduğumuz İran’la iplerin kopma noktasına gelmesi…
Allah sonumuzu hayır etsin.