Abdullah Akçay yazdı: İktidarın karnesi

Ülke gündemine ilişkin siyasi yazılarıyla dikkatleri üzerine çeken Abdullah Akçay, ‘İktidarın Karnesi’ başlıklı yazısıyla yine çok konuşulacak.

Abdullah Akçay yazdı: İktidarın karnesi

Ülke gündemine ilişkin siyasi yazılarıyla dikkatleri üzerine çeken Abdullah Akçay, ‘İktidarın Karnesi’ başlıklı yazısıyla yine çok konuşulacak.

Abdullah Akçay yazdı: İktidarın karnesi
22 Mart 2016 - 08:26
Reklam

İktidarın Karnesi

Terör örgütleri tarafından en ince ayrıntısına kadar planlanıp uygulamaya konularak 37 canımızın gittiği 200’e yakın yaralının olduğu Türkiye'nin Başşehri Ankara'da birbirine benzeyen üçüncü patlamadan sonra herkes farklı şeyler söyledi. Geçen patlamadan sonra yazdığımız yazıda her patlamadan sonra yapılanların rutin şeyler olduğunu, bu kafa yapısının artık değişmesi gerektiğini bildirmiştik. Bu patlamadan sonra da ne yazık ki harfiyen aynı şeyler oldu. 
Neydi bunlar?
Ankara'da ki saldırıyı;
*Yine en üst perdeden kınayarak lanetledik.
*Yine uçaklar havalanıp kandili bombaladı.
*Yine gündem değiştirmek için elde kalan son düşman olan paralelin diğer çizgisine operasyonlar başlatıldı!
*Yine bütün bu olayların arkasında olan İsrail ve ABD'ye kızmak yerine onların taşeronlarına tepkimizi gösterdik!
*Yine üslerimiz terörün hamisi ABD ve müttefikler tarafından kullanılmaya devam ediyor.
*Yine AB vazgeçilmezimiz, NATO havamız, ABD stratejik ortağımız ve İsrail mecburi dostumuz.
*Yine Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde; meclis içi ve meclis dışı parti başkanları ile bir araya gelip mesele Ülkem olursa gerisi teferruattır diyerek birlik ve bütünlük mesajı vermek yerine; parçalanmışlık ve kendini haklı çıkarma çabaları devam ediyor.
*Yine bir takım vicdan yoksunları patlamanın hemen arkasından partilerin oy oranlarını vererek patlamanın kime yaradığının anketlerini ve Başkanlığa giden yol da ne kadar etki ettiğini yazdılar.
Netice: dostunu ve düşmanını bilmeyenlerin geleceği sonuç budur. 
Ne yazık ki; Bütün bu olaylar anormal gidişin normal sonucudur.

Bizim bu değerlendirmelerimizin yanında patlama ile ilgili sosyal medyada bir vatandaş aynen şu değerlendirmeyi yaparak şıkları sıralamış.
Evinizin en güvenlikli odasına 6 ayda üç kez hırsız girse evin bekçisine ne yaparsınız?
a)Bekçiye suçun yok derim
b)Bekçinin işine son veririm
c)Hırsızı kınarım
d)Eve karanfil koyarım.
Çözümü şıklar ile birlikte sıralamış arkadaş. Kendi evimiz için hangi radikal kararları almayı düşünüyor isek; bu ülkeyi yönetenlere de sorumlu oldukları görevleri kadar tepkimizi ortaya koymak zorunda değil miyiz?
Ölenlere Allah'tan Rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
***
*RAKAMLARLA 2016 YILI TÜRKİYE BÜTÇESİ
*Bütçe Gelirleri: 540 Milyar lira.
*Bütçe Giderleri: 570 Milyar lira.
*Bütçe Açığı(zarar): 30 Milyar lira.
*İthalat: 211 Milyar $
*İhracat: 155 Milyar $ (İhracatın önemli bir kısmı ithalata dayalı ihracat. Araba montajı gibi)
*Açık (zarar): 56 Milyar $
*31 Ocak 2016 itibariyle Merkezi yönetim borç stoğu:685 Milyar lira.
*2016 Bütçe açığı ile birlikte bu rakam 715 Milyar (katrilyon) lira.
*Bütçeden faize ayrılan para: 56 Milyar lira
Genel değerlendirme:
*14 yıldır olduğu gibi yine zarar eden (denk olmayan) bir bütçe
*Yine 50 Milyarın üzerinde (56 Milyar) faize verilecek olan para.
*Yatırımlar yerine genel giderlere ayrılan bir bütçe.
*Dolayısıyla yapılacak her yatırım öz sermaye yerine yine borçlanarak yapılacaktır.
***
*Üçüncü köprünün tabliye konulma işlemleri tamamlandı.
*Yap işlet devret modeli ile yapılan.
*Günde tanesi 3 dolardan 135.000 araç için (135000×3=405.000,aylık 12.150.000 Dolar ) hazine garantisi verilen (geçmediği takdirde üzerini hazine tamamlayacak) 3.köprü hayırlı olsun.
*İnsanları doğdukları yerde doyursaydık ta bu kadar göç olmayıp, insanlar trafikte cinnet geçirmeseydi dolayısıyla 3.köprüye de gerek duyulmasaydı olmaz mıydı?
*Sizce 3. köprü ile hatta 4. ve 5. köprü ile İstanbul'un trafik problemi çözülebilir mi?
*Her şeye rağmen 3. köprü hayırlı olsun.
 
Sadece şu üç değerlendirmeyi bile göz önüne aldığımızda ne yazık ki bizi yönetenlerin televizyonlardan konuştukları ile gerçeklerin hiçte aynı olmadığını görüyoruz.
14 yıldır tek başına iktidar olup olumlu olan her şeyin altında imzası olanların olumsuz olan her şeyden de kendilerinin sorumlu olduklarını bilip buna göre hareket etmeleri, hala muhalefeti suçlayıp topu taca atmanın artık bizi yönetenleri kurtarmayacağını bilmeleri gerekir.
Cezaevleri tıka basa dolmuş, eğitim sistemi çuvallamış, dış politika bitmiş, ekonomi duvara toslamış, evlenme yaşı 30 yaşın üzerine çıkmış, her altı evli çiftin bir tanesi de ekonomik sebeplerden dolayı boşanıyor ise eyyy bizi yönetenler kendi deyiminiz ile her yönden artık ''bıçak kemiğe dayanmıştır.''
Yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız en büyük sorumlusu siz olduğunuz halde başkalarını suçladığınız çözüm süreci neticesi verilen yüzlerce Şehid, yurdundan yuvasından göç etmek zorunda bırakılan yüz binlerin sorunları dururken; bir tarafta nasıl yiyeceğini şaşıran mutlu azınlık, diğer tarafta nasıl geçineceğini şaşıran işleri bozulmuş esnaf tüccar ve iş bekleyen milyonlarca genç varken sahi sizin birinci gündeminiz ne?
Ne zaman siyasi ikbal bir takım hesap ve iç çekişmeler yerine bu milletin gerçek derdi ile dertleneceksiniz?
Ne zaman sizi kardeşçe ve gerçekten uyaranları dinleyeceksiniz?
 
Adamın biri Said Nursi hazretlerine gelerek;
-Ben cahil bir insanım bana bir cümle nasihat ette onunla kendimi kurtarayım der.
Üstad cevaben;
-Eve git başını yastığa koy.
Benim ömrüm nerelerde geçti?
Bu güne kadar geçen ömrüm beni ne kadar kurtarır?
Benim ömrüm bu gece bu yatakta biterse o büyük hesaba ne kadar hazırım? de; diye nasihatte bulunur.

Aynı sorgulamayı hepimizin yapması dilek ve temennisi ile!
Allah'a emanet olun.
Abdullah Akçay


YORUMLAR

  • 0 Yorum