Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Abdullah Akçay, kurmaylarından Başkan Yardımcısı Arif Karabacak, Yaşar Avcı ve Abdullah Gundoğan ile birlikte Gazete365’i ziyaret etti. Ziyaretin öncelikli sebebinin eşi hasta olan Gazete365’in İmtiyaz Sahibi Bayram Kırtaş’a 'geçmiş olsun’ dileklerinde bulunmak olduğunu söyleyen Başkan Abdullah Akçay, “18 Ekim 2014 Cumartesi gunu Sosyal Bilimler Lisesi Salonunda yapılacak ilçe kongresine sizleri davet etmek istedik. Ayrıca gecikmeli de olsa da yerel seçimlerde Gazete365 olarak bizlere verdiğiniz katkıdan dolayı teşekkur etmek istedik" dedi.
2015 SEÇİMLERİ ÇOK ŞEYE GEBE
Sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette siyasi açıklamalarda da bulunan Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Abdulah Akçay hukumeti eleştirirken açtı ağzını yumdu gözunu. Sözlerine, 2015 seçimleri çok şeye gebe, çok farklı sonuçlar doğuracak diyerek başlayan Abdulah Akçay “Hocamız, insanlar narkozlanmış diyordu. Son olarak bu kapıya gelmekten başka çareniz yok, demişti. Başınızı, gözunuzu yardırmadan gelin. Hakkın mucadelesinden bahsederken, hak iki şekilde hakim olur; insanlar bilinçlenir kendi hakimiyetleri doğrultusunda hakkın hakimiyeti gerçekleşir. İkincisi ise insanlar birilerini hep kurtarıcı olarak görurler. Bir dönem İnönu’nun, bir dönem Menderes’in bir dönem de Özal’ın peşine gidildi. Son olarak Tayyip bey çıktı. Bunların hepsi çok buyuk kurtarıcı olarak göruldu. Bunların en buyuk özelliği demagojiyi çok iyi yapıyor olmalarıydı. Ama hepsi husrana uğradı. Çunku, hepsi particilik yaptı. Hak, batıl mucadelesinde gerçek adaletten yana davranmadılar. Herkes kendi adamını kayırma yoluna gitti. Erbakan hoca şöyle diyordu; koşacaklar, çaresiz kalacaklar. Siz yeter ki teşkilatlarınıza sahip çıkın, davanızda sağlam olun. Gelecekler ve anahtarlarını kendileri getirip, yeter artık bizi kurtarın, diyecekler. Çunku, kurtuluşun kapısı Saadet Partisi’dir, bu kapıdan başka çare yoktur. Bizler de uzerimize duşeni yapacağız. Memleket bizim, sahip çıkmamız lazım" şeklinde sözlerine devam etti.
DEMOKRATÖR YÖNTEMİ UYGULANDI
Yerel Seçimlerin sonucu ile de sitemde bulunana Abdullah Akçay, “Biz Bahçelievler’de 2014 yerel seçimlerinde samimiyetimle söyluyorum gerek aday profili, gerek proje açısından, gerek çalışmayla en iyisi bizdik. Biz biliyorduk ki Bahçelievler’in kurtuluşu kentsel dönuşumleydi. Gerçekten ayağı yere basan ve bu işi uygulayabilecek bir adayla yola çıkmıştık. Herkes hayran kalmıştı. Ama oya gelince insanlar tercihi belediyeden yana değil de hukumetten yana kullandı. Diğer adaylar doğru durust çalışmadı, biraz tepki alınca geri durdular, ısmarlama derneklere ziyaretlerde bulundular. Bizim yaptığımız sevgi yuruyuşlerini onlar doğru durust yapamadılar. İnsanları suçlayamıyorum; çunku yönlendirildiler. 15 tane televizyon kanalında surekli bir bombardıman yapılırsa vatandaş da yönlendirilmiş oluyor. İstikrar diye bir şey ortaya attılar; haklılık payları var mı, var. Çunku milleti 30 yıl borçlandırmışsın, ben gidersem senin adım atacak halin kalmaz gibi söylemler ortaya atarak, ondan da bir pay aldılar. Neticede demokrasi değil demokratör yöntemi uygulandı."
PKK BİLE ONLARA KARDEŞ OLDU
Hainlikle, gaflet arasında bir çizgi vardır ama netice değişmez diyen Akçay, “Son 50 yıldır insanlar yönlendirildi. Bir demokrasi bir de demokratör vardır. Demokrasi halkın kendi istediğine oy vermesi, demokratör ise insanların yönlendirilmesi demektir. Bu işi en iyi yapan da Tayyip bey oldu. Her seçimde kendine bir duşman icat edip, ya ondansın ya bendensin; ben gelmezsem o gelir, sonra da insanlar kutuplaştı. Son seçimde Ak Parti’ye oy vermeyenler neredeyse devlet duşmanı seviyesine getirildi. PKK bile onlara kardeş oldu, onların karşısındakiler devlet duşmanı, paralelci oldu. Dolayısıyla insanlar yönlendirildi."
BİTMİŞ PKK, GÜÇLENDİ…
Dun milli şeflik dönemini anlatıyor, öncekileri kötuluyordun. Şimdi aynıları yapılıyor. Hani adaletten yanaydın, hani aktın diyerek hukumete yuklenmeyi surduren Akçay, “Rahmetli Erbakan Doğu ve Guneydoğu’da bir Kurt devletinin kurulacağını, bunların buyuk İsrail’e hizmet edeceklerini belirten net ifadeler kullanmıştı. Bugun göruyoruz ki bunlar tek tek uygulanıyor. Çözumsuzluk çözum değildir dedi. Bitmiş PKK guçlendi. Adamları dağlardan silahlarla taşıdı. Şehirlerde en uç mahallelere kadar teşkilatlandılar. Adam, sokak olaylarında 'ben bir işaretle tum ulkeyi ayağa kaldırırım, bir işaretle yatırır, bir işaretle kaldırırım’ dedi. 'Artık istediğimi yaparım, sizde isteklerimi zorla da olsa yapmak zorundasınız’ dedi. Turkiye’nin hali bu; ama suçlanan yine muhalefet, yine zeytinyağı gibi uste çıkan, iktidar. Her şeyden sorumlu olması gerekenler hep karşılarındakileri suçluyor; buyuk bir algı yönetimi ile vatandaşı çok guzel yönlendiriyor. Bunlar iktidara geldiklerinde 8 yaşındaki çocuklar bugun 20 yaşında. Bugun 20 yaşındaki gençlerin önceliği nasıl kolay para kazanırım, nasıl zengin olurum, bir makama en çabuk ne şekilde gelirim" dedi.