Yeniden Refah Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Metin Türk’ten yazılı açıklama…

Yeniden Refah Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Metin Türk, gündeme ilişkin bir yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’deki işsizlik ordusuna dikkat çeken Türk, döviz kuru karşısında değer kaybeden TL’nin tüm toplumu etkilediğini söyledi. Türk, açıklamasında; “Kamu bankalarının kredi musluklarını açtırarak vatandaşların borçlandırılması doğru değil, zaten mevcut kredi taksitini ödeyemeyen milyonlar, bu aldıkları krediyi de ödeyemeyecek hale gelecekler; orta ve uzun vadede çok daha perişan olacaklar” dedi. Bu yöntemin vatandaşı sadece daha fazla borçlandırmaya yaradığını ifade eden Türk, “Çözüm; borçsuz, zamsız, vergisiz, Cenâb-ı Allah’ın bize verdiği imkânları mali kaynağa dönüştürerek milli kaynakları oluşturmaktır” ifadelerini kullandı.

Eleştiri ve çözüm yollarını sıralayan Metin Türk’ün açıklamasının tamamı şöyle:
İŞSİZLİK 10 MİLYONU AŞTI
“Türkiye’nin dört bir yanında bakıldığında göze çarpan ilk hususun işsizlik gerçeği olduğunu görüyoruz. Bunu zaten resmi rakamlarda açık bir şekilde ortaya koyuyor. Genç işsizlik oranı kayıt dışı olanlarla birlikte %30’un üzerine çıkmış durumdadır. Şu anda “1,3 milyon” üniversite diplomalı işsizler ordumuz maalesef mevcuttur. Pandemi süreci etkilerinin de ilavesiyle sayısı 10 milyonu aşan işsize sahip bir ülkeyiz.”

İŞ BULMAK İÇİN İKTİDARA YAKIN OLMALISINIZ
“Ülkemizin içler acısı manzarasının ikinci göstergesi adam kayırma ve adamına göre muameledir. Bunu ziyaretlerimiz esnasında birçok sayıda vatandaşımız bizzat örnekler vererek ifade ediyor. Eğer iktidara yakın bir kimseniz yoksa sınavı kazansanız da işe girebilmeniz mümkün değil.”

HELAL YOLDAN KAZANARAK GEÇİM SAĞLAMAK ZORLAŞTI
“Asgari ücretin hali ortada, emekli maaşı ortada, memur maaşı ortada… Asgari ücret ve emekli maaşı bugün açlık sınırının altında, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının altında. Bu şartlarda bir kimsenin helal yoldan, alnının teriyle çalışarak kendisinin ve ailesinin geçimini temin etmesi matematiksel olarak mümkün değildir. Esnaf içinde, çiftçi içinde durum maalesef farkı değildir.”

SOSYAL YARDIMLARA MUHTAÇ HALE GETİRİLDİK
“17 yılda “sosyal yardım oranını 21 kat arttırdık” şeklinde sözün, övünülecek bir şey gibi söylenmesini gerçekten yadırgadık. Bizzat hükümetin ortağı, bu milletin bir somun ekmeğe muhtaç hale getirildiğini ispat eden ‘Askıda Ekmek’ kampanyasını başlatmak zorunda kalmıştır.”

ÇÖZÜM: ÇALIŞAN KESİMİN REFAH SEVİYESİNİ ARTIRMAKTA
“Bu kadar; “köprü, yol, havaalanı, kayak merkezi, spor salonu, tüp geçit, tünel yaptık” diyorsunuz. Ellerinize sağlık. Ancak bu hizmetler dar gelirlinin, geçim sıkıntısı çeken asgari ücretli milyonların derdine derman olmuyor maalesef. Önce vatandaşın, asgari ücretlinin, memurun, işçinin, emeklinin, köylünün alım gücünü, refah seviyesini arttırmanız lazım.”

TÜRK LİRASI DÖVİZ KURU KARŞISINDA KAN KAYBEDİYOR
“Her ne kadar yetkililer dile getirmek istemese de ifade edilmesi gereken bir diğer husus yaşanmakta olan devalüasyondur. Son 10 ayda döviz kurları Türk Lirası karşısında %40 değer kazandı. 10 ayda %40 demek 1 senede %50 değer kazanması demek. Efendim “Çin parası karşısında dolar 6 yuan ediyor” diyorsun da, 5 seneden beri sabit duruyorsa bu para birimi dolar karşısında, bu bir sıkıntı oluşturmaz. Türk Lirası ise 8 ₺ etmesinin yanında senede %50 değişim oluyor. Mevcut iktidarın ilk günlerinde 1 TL, 1 dolardı, bugün 1 TL’miz 8 dolar seviyesine yükselmiş. Her geçen gün TL döviz kurları karşısında değer kaybediyor. Böyle bir durum ne vatandaşın, ne sanayicinin, ne iş insanının nede sıradan vatandaşın dahi dayanması mümkün olmayan bir durum.”

ÇARE MİLLİ KAYNAKLARA DÖNMEKLE OLUR
“Çözüm daha önce 54. Hükümet’te Erbakan Hocamız tarafından adeta bir laboratuvar deneyi gibi uygulandı, gözler önüne serildi. Çözüm borçsuz, zamsız, vergisiz, Cenâb-ı Allah’ın bize verdiği imkânları mali kaynağa dönüştürerek milli kaynakları oluşturmaktır. Aynen Ar-Ge Başkanlığımızın oluşturduğu Yeniden Refah Partimizin “Milli Kaynak Paketleri-1” kitabında ifade edildiği gibi borçsuz, zamsız, vergisiz, milleti sıkıp suyunu çıkartmadan Milli Kaynakları oluşturmak ve bu kaynaklarla da devletin öncülüğünde, gerektiği yerde özel sektör-devlet birlikte istihdama, üretime, ihracata yönelik Türkiye’nin dört bir yanında sanayi ve teknoloji tesislerinin kurulmasını sağlamak gerekiyor. Böylece işsiz milyonlara iş ve istihdam imkânı oluşturulacak, bununla birlikte de yine aynen 54. Hükümet’te Milli Görüş’ün yaptığı gibi işçi, memur, emekli, çiftçi, köylüye bu kaynaklardan aktarılması sağlanacaktır. Öncelikli olarak bu kesimlerin alım gücünün, refah seviyesinin artması icap ediyor. Kamu bankalarının kredi musluklarını açtırarak, milleti daha fazla borçlandırarak kurtuluş olmaz… Çözüm; milletin sırtından değil, “Milli Kaynak Paketleri” ile kaynak üretip bu kaynaklarla milletin refah seviyesini yükseltmektir.”