TÜRK DOĞDUK TÜRK YAŞARIZ..!
Yazarımız Saara Yılmaz Özenç'in makalesini bir solukta okuyacaksınız... Şeffaflık+Açıklık+Güven+İnanç+Halkın Katılımı+Süreç = Devrim (İlericilik) Türkiye de Türklük de sorgulanan kavramlar arasına yerleşti. Türk olmaktan gurur duyulurdu. Andımız bunu
Yayınlanma :
07.03.2011 11:24
Güncelleme :
07.03.2011 11:24


Yazarımız Saara Yılmaz Özenç'in makalesini bir solukta okuyacaksınız...
Şeffaflık+Açıklık+Güven+İnanç+Halkın Katılımı+Süreç
= Devrim (İlericilik)
Türkiye de Türklük de sorgulanan kavramlar arasına yerleşti. Türk olmaktan gurur duyulurdu. Andımız bunun en iyi açılımıydı. “Ne mutlu Türküm diyene!” sözün özüydü, bittiği yerdi. Atatürk Türkiye'si devrim ülkesiydi, bugün karşı devrimlerle gerileme yaşıyor. Devrim, halksız olmaz, aklınızın arkasıyla yapılmaz. Devrim şeffaf olur, inanç ve güvenle olur. Bugün karşı devrim şeffaf mı, varacağınız yeri önceden biliyor musunuz? 1995'te refahı AB'den umanlara, ateşli konuşmalarla karşı çıkanlar, Atatürk'ü dinsiz, hain ilan edenler; çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğunun çöküş nedenlerini araştırmadan Atatürk Türkiye'sini yok etmek isteyen emperyalistlerin gönüllü maşası oldular. Türklerin Müslüman Yunan oldukları söyleniyor. AB'li dostlar Bizans çocuklarıyız diyor. Osmanlı'nın Türk olup olmadığı sorgulanıyor. Sünnilerin Türk olmadığı, Alevilerin gerçek Türkler olduğu benimseniyor. Bunun üzerinden, Osmanlının Türkleri sevmediğine geliniyor. Acı olan, tarihten bi'haber yetiştireceğimiz çocuklarımıza, tarihin acımasız davranacağıdır. Bugün Tunus'la, Mısır'la baş gösteren, açlık ordusunun ayaklanması, ilericiliğin diğer unsurlarını göz ardı eden diktatörlüğün sonucudur. Devrimler, ihtiyaçtan doğar, halksız uygulanırsa bunun adı zulümdür.
Alevi- Sünni Düşmanlığını Körükleyenler Ayıklanmalıdır
Bugün kimileri bize Alevilerle Sünnilerin Anadolu'da kanlı bıçaklı oldukları bir tarih çizmektedir; ama gerçek hiç de böyle değildir. Osmanoğulları'nın dini altyapısında Sünni İslam olduğu doğrudur. Ama Osmanlı'nın dini altyapısını kuran Sünni Şeyh Edebali aslında Baba İshak'ın bir izleyicisidir. Anadolu Aleviliğinin temeli sayılan Hacı Bektaş ise; Sünni Hoca Yesevi'nin izleyicisidir. Arapların Şii-Sünni bölünmesi, Türk topraklarında inanılmaz bir birlikteliğe dönüşür. Orta Asya'dan Balkanlar'a Türkler, hem Sünniliği hem Şiiliği hümanizmle yoğurur ve ortaya büyük bir Aydınlanma çıkarırlar. Dinsel gericiliğe karşı Mevlanası, Hayyam'ı, Hacı Bektaş Veli'si, Yunus Emre'siyle hem aydınlanmanın, hem de insancıllığın kökleri bu topraklarda yeşermiştir. Ama her iki mezhebin yobazları da, diğer mezhebi ret üzerine kurulu bir tarih anlayışını bize dayatmaktalar. Mesele tüm Türk tarihini bir bütün olarak sahiplenebilmek, hangi mezhepten olursa olsun tarihimizdeki düşmanlıkları körükleyenleri ayıklamaktır.
Türkiye Etnik Mozaik Değildir
Türkiye'nin kırk küsür topluluktan oluşan, Etnik Mozaik olduğu yanlış bir kabuldür. Bu terim afilli ama içeriği boş bir terimdir. 6.2 milyon Kürt'e karşı, yetkililerimiz 16 milyon Kürt nüfusumuzla pazarlık masasına oturtulmaktadır. Ailesi Kürt olanların yarısı kendini Türk sayarken, Zazaların Kürt olmadığı bilinmektedir. Ülkemizdeki etnik gruplar akrabadır. Etnik mozaik olmak için, genel oranın % 35'ini bulan gruplar bulunmalıdır.
Devlet Türklük Kimliğini Terk ederse…
Türkiye Cumhuriyeti, Türklük kimliğini terk ederse; sözde Türk olmayan Osmanlı gibi bir politika izlerse; bütünselliği İslami temelde koruyabilir, Kürtler de bu Osmanlı modelini benimseyebilirmiş. Türkiye'deki Kürt ayrılıkçılığının temelini çözümleyebilmek için, Kürt Teali Cemiyeti'nin politikalarını, güncel olarak da PKK ve Barzanici Talabanici hareketlerin analizini yapmamız gerekir. Türk-Kürt kardeşliği, İslam birlikteliği gibi kavramlarla üstü örtülerek değil, politik hareketlerin stratejilerinin analiziyle çözümler üretilebilir.
Biz Kardeşiz de Siz Kimsiniz?
Dağdan inmek, silahı bırakmak, siyasi hedeflerinden vazgeçmek değildir. Dağa çıkarken silahlı bir suç işlemediği halde siyasi hedefi için dağa çıkanları affetmekle, onları silahsızlandıramaz, siyasi hedeflerinden vazgeçiremezsiniz. Bugün, Kürt Liderler, kardeşlik, barış çağrısı yaparken, eşit haklar isterken, Atatürk'e dil uzatıyor, şehitlerin içi sızlıyor diyor. Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nda şehitlerin ait oldukları iller, aileler belli. Yine bugün PKK'ya destek verenlerin mensup oldukları aileler de belli. Bağrından koptuğunuz milletin kuyusunu kazarak hak mı elde edilir? Biz kardeşiz de siz kim siniz? Atatürk'ü sevmeden Türk'ü ne kadar sevebilirsiniz? Varlık nedenine vefa, minnet duymayan Atatürk düşmanları neden Atatürk'ün yarattığı Özgür Türkiye'nin nimetlerini, haklarını da sevginizle birlikte terk etmiyorsunuz?
Siyasiler, Milli Kimlik Üzerinden Siyaset Yapmalı
Halkın siyasilere güveni azaldı. Bir zümrenin temsilciliğine soyunan parti anlayışından çok çabuk vazgeçilmeli ve Milli Kimlik korunarak, ayrışmadan siyaset yapılmalıdır. Osmanlıcılığı, Atatürk'e düşman olmak sananlar var. Ya da Osmanlıyı ümmetçi ilan ederek Türk'e düşmanlığı üzerinden prim yapmak isteyen, bir zümreyi, bünyelerinde kucaklayan, sözde Atatürkçüler var. Bir de düşmanımın düşmanı dostumdur deyip serseri mayın gibi yönünü belirleyemeyenler var. Karşımızda emperyalist sistemin geçmişte Ermeniler için günümüzde ise Kürtler için geliştirdiği bir strateji var. Günümüzde birçok kavram çarpıtılarak, içi boşaltılarak, tarihsel bir senaryo yazılmaktadır. Siyasiler de uygulayıcıları olarak kullanılmaktadır.
Atatürkçülüğün, Türkiye'nin sorunlarını çözebilecek tek devrimci düşünce olduğunu düşünen çok sayıda insan var. Cumhuriyet mitinglerinde de gördük, kitleler o görüş doğrultusunda ayağa da kalkabiliyor ama örgütlenemiyorlar. Cemaatler, örgütlendiler. Halka gitmekle, yani halkın kendiliğinden katılımını bekleyerek değil; kendiliğinden bilinç kazanmasını bekleyerek de değil, halkın arasına karışıp, halkı örgütleyerek… Bugün iktidar bu anlamda doğru adımlar atmış, yazık diğer partiler bunu onlardan öğrenmişlerdir.
Bu Toprakların ezeli ve Ebedi Emanetçileriyiz
Mısır Medeniyetinden bile eski Hititlerin torunları olarak, Anadolu toprakları bizim diyen Atatürk, topraklarını ve halkını korurken; Osmanlıcılığı terk ederek, Osmanlıdan rövanşını almak isteyenlerin acısını dindirmiştir. Emperyalistler, Osmanlıdan öğrendiği böl parçala yönet stratejisi ile hala Osmanlının peşinde. Atatürk, geçmişe bir sünger çekerek, Türkiye Cumhuriyetini sonsuzlaştırmıştır;Türkiye ismiyle Türk'ü taçlandırmıştır. Durumu idrak edemeyecek kadar küçük beyinli misiniz?