Tekin Enerem, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sancılı dönemini yaşıyor”
Demokrat Parti, Anavatan ile birleşmesinden sonra il ve ilçe teşkilatlarını yeniden oluşturma çalışmalarına hız verdi. Yeni yönetimlerde Anavatanlıların da yer alması beklenirken, İstanbul İlçe teşkilatlarının oluşmasında ilçe başkanlarının yarısının Anav
Yayınlanma :
04.01.2010 22:00
Güncelleme :
04.01.2010 22:00


Demokrat Parti, Anavatan ile birleşmesinden sonra il ve ilçe teşkilatlarını yeniden oluşturma çalışmalarına hız verdi. Yeni yönetimlerde Anavatanlıların da yer alması beklenirken, İstanbul İlçe teşkilatlarının oluşmasında ilçe başkanlarının yarısının Anavatan kökenli kişilerden oluşması düşünülüyor.
Demokrat Parti Genel İdare Kuruluna seçilen Tekin Enerem İstanbul İl Başkanlığına da devam ediyor.
İl Yönetimini oluşturan Tekin Enerem ilçe teşkilatlarını oluşturmak için, yönetim kurulu üyeleri ile ilçeleri tek tek dolaşıyor.
Tekin Enerem, il başkan yardımcıları Erkan Selah, Hasan Kaya, Fuzuli Bektaş, Selami Çelebioğlu, Mehmet Tarlacı, il sekreteri Haluk Bozoğlu, il yönetim kurulu üyeleri Garbiz Çam ve Ali Serdar Eriş ile Bahçelievler ilçe başkanlığını ziyaret ziyaret etti.
İlçe Başkanı Yaşar Gençoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve Anavatan yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda bir konuşma yapan Tekin Enerem, ülkenin her geçen gün kötüye gittiğini, hükümetin tek alternatifi Demokrat Parti olduğunu söyledi.
Sözlerine siyasi partiler hakkında bir tespit ile başlayan İl Başkanı Tekin Enerem, “Genel başkanımızın da belirttiği gibi Türkiye'de siyaseten iki tane büyük ana nehir yatağı vardır. Bunlardan biri Demokrat Parti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Geriye kalanların hepsi teferruat. Ve baktığınız zaman bu iki ana nehir yatağı zaman zaman suyu eksilmiş hatta bazılarına göre suyu kurumuş olarak bile algılanabilir. Ama tam bunu söylediğiniz anda birden bakarsınız ki en yüksekte bir güvenle bu teveccühe mazhar olur” dedi.
EN SANCILI DÖNEMİ YAŞIYARUZ
Hükümeti değerlendiren Tekin Enerem, “7 yıldır iktidar olan partinin kalıcı olarak yaptığı ne var? Hiçbir icraatları olmamakla birlikte yaptıkları tahribatlar da ortada. Milletimiz yeni bir arayış içerisine girmiş durumda. Bunun ilk göstergesi “elim kırılsaydı da bunlara oy vermeseydim” demesidir. Bu ilk sinyal. Kesinleştirecek şey ise “bunlar gitsin de kim gelirse gelsin demesidir.
Eski iktidarları eleştirirken gerekli ekonomik tedbirler alınmıyor, vatandaşların imkânlarını genişletmiyorlar, yatırım yapmıyorlar derdik. Ama bugün maalesef çok daha büyük sorunlarımız var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sancılı dönemini yaşıyoruz. İktidar neredeyse toplumun her kesimiyle kavgalı, devletin bütün kurumlarıyla kavgalı. Yargısıyla, ordusuyla kavgalı, basınla kavgalı, parlamentosuyla kavgalı, muhalefetle kavgalı v.s. O yetmiyormuş gibi bugüne kadar hep övündüğümüz kardeşlik atmosferimizi de zedelediler. Toplum içerisinde insanlar arasında güvensizlik ve tedirginlik havası giderek yayılıyor.
MİLLET CEZALARINI VERECEK
Enerem, “Gündeme açılım diye bir şey getirdiler, neyin de açıldığı belli değil. Sadece kardeşlik zedelendi. Bugün güneydoğuyla ilgili alınan kararlardan “Kürt asıllıyım” diyen vatandaşlarımız bile rahtsız olduğunu söylüyor. Biz bu döneme kadar herhangi bir komşumuzun dini nedir, mezhebi nedir, etnik kökeni nedir gibi bir araştırma içine girmezdik. Herkes bizim kardeşimizdi. Adam gibi adam mı, ahlaklı mı, ülkesine milletine bağlı mı değil mi ona bakardık. Böyle bir ihtiyaç duymamıştık. Bugün geldiğimiz noktada ise bizzat hükümet tarafından, toplumda bölünmeyi tetikleyecek yaklaşımlar sergileniyor. Ancak kimse sanmasın ki milletimiz bunları görmüyor. Bu millet yanlış yapanlara geçmişte ceza verdi yarın da verecektir. İktidarın tek alternatifi Demokrat Parti olacak ” dedi.