Merkezi Bakırköy, Yeşilköy'de bulunan Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, 18 yıldır kiracısı olduğu arsadan çıkarılmak istendiğini belirterek, “Derneğime dokunma, Sağlığıma Engel Olma” kampanyası düzenledi. Birçok sivil toplum kuruluşunun ve CHP Bakırköy İlçe Başkanı Dilek Baki ve Bahçelievler, Bağcılar Gençlik Kollarının da destek verdiği kampanyada yapılan basın açıklaması şöyle: Saygıdeğer basın mensupları ve duyarlı kamuoyunun dikkatine; 1978 yılında Prof. Dr. Coşkun Özdemir tarafından kurulan Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, tedavisi mümkün olmayan bu hastalıklarda, hastaların toplumla entegrasyonunu sağlamak, daha kaliteli yaşam sürmelerinin koşullarını yaratmak ve tüm bu konularda çözüm önerileri geliştirerek uygulanmasını sağlamak yönünde faaliyetler yürütmektedir. Derneğimiz 08.06.1992 tarih ve 3137 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsüne alınmıştır. Derneğimiz, mesleki ve fiziki rehabilitasyon merkezleriyle ayırım yapmadan sadece kas hastalarına değil, tüm engelli gruplarına hizmet vermektedir. 32 yıldır, kas hastalıkları ve engellilerin sosyal yaşama tam ve etkin katılımı konusundaki çalışmalar yapan ve bu çalışmaları uluslararası ölçekte övgüyle karşılanan derneğimiz, 18 yıldır kiracısı olduğu arsadan çıkartılmak istenmektedir. Konusunda faaliyet gösteren tek dernek olan Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ûnvanı alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, böylesi anlaşılmaz ve utanç verici bir kararla sokağa terk edilmek isteniyor. Belediyeden gönderilen yazıda, Bakanlar Kurulu Kararıyla kamu yararına çalıştığı tescil edilmiş derneğimizin, “kamu menfaatine” olarak tahliye edildiği gibi gülünç bir sav ileri sürülmektedir. Yani, İstanbul Büyükşehir Belediyesi adeta, Bakanlar Kurulu'nun üzerinde bir kurum gibi davranmakta ve bizim 18 yıldır bu dernekte yaptığımız çalışmaları, kamu yararına görmemektedir. Yani, tüm dünyanın bildiği ve tanıdığı, çalışmalarını takdirle andığı derneğimizin faaliyetlerini yok sayma cüretini kendinde bulmaktadır! Ülkemizin saygın nöroloji camiasının çok yakından çalışmalarını izlediği bizleri görmemektedir. Bu ülkeye sayısız öğrenci, hekim, uzman ve nörolog yetiştiren, konusunda uluslar arası ödüller alan bir bilim insanının öncülüğündeki derneğimiz çalışmalarını yok saymaktadır! Türkiye Kas hastalıkları Derneği 32 yıldan beri aldığı çok sınırlı desteğe rağmen yurt içinde ve yurt dışında takdirle övgü ile anılan hizmetler gerçekleştirmiştir. Son olarak 25 Şubat tarihli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından yapılan açıklamada “tahsis amacına uygun faaliyet göstermemiştir” denmektedir. Büyük bir esefle karşıladığımız bu yargı gerçekten çok hazindir ve tümü ile gerçek dışıdır. O kadar gerçek dışıdır ki, Kas Hastalıkları Derneği'nin kurucusu ve başkanı olan kişiye, uluslararası alanda kas hastalıkları ile ilgili son derece saygın kuruluşlar tarafından, bu dernekte yaptığı çalışmalardan dolayı ödüller verilmektedir. O kadar gerçek dışıdır ki, İngilteredeki Uluslarası ALS/MND derneği Londra'daki Üniversiteler ile birlikte bizim çok önemli bir projemize destek vermekte, heyetlerle birlikte bizi ziyaret etmektedirler. Bu işbirliği çerçevesinde bu kurumlar, Türkiye'de kas hastaları açısından yetersizliği çok açık olan evde bakım hizmetini kaliteli bir şekilde verebilmemiz için, bu alanda uzman hemşireler yetiştirmek amaçlı derneğimizde kurslar vermektedirler. 2009 yılında bu kurslara İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden üç hemşire katılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yok saydığı ve görmezden geldiği bu faaliyetler, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından da ilgi ve takdirle karşılanmaktadır. İÜ ve derneğimiz arasında, Oxford Üniversitesi ve Uluslar arası ALS/MND Derneği'nin de katılımıyla bir proje başlatılmıştır. Bu projeye İÜ Rektörlüğü, Florance Nightingale Yüksek Hemşirelik Okulu'ndan sağladığı bir bütçe ve 10 hemşire ile dahil olmuştur. Ve biz böyle bir desteği, evde bakım ihtiyacı duyan yüzlerce hastamız adına büyük bir takdirle anmaktayız. Fakat, ne ilginçtir ki ve kadar üzüntü vericidir ki sayın Topbaş ve onun belediyesi, tüm bu faaliyetleri bile kamu menfaatine olarak görmemektedir. Yani O'na göre, evde bakım ihtiyacı olan hastalara ücretsiz bakım hizmeti götürmek kamu menfaatinden sayılmıyor! Ya da, solunum sıkıntısı yaşayan hastalarımıza, yol göstermek, yardımcı olmak, solunum cihazı temin etmek de kamu yararına olmuyor! Belediyeye göre, hastalarımızın sahte tedaviler peşinde koşarak aldanmalarını; umutlarını ve paralarını tüketmelerini önlemek de kamu yararına bir faaliyet sayılmıyor! Hastalığı nedeniyle eğitimini yarıda kesen çocukların, eğitimlerini tamamlamalarını sağlamak ve onları topluma kazandırmak da faydalı bir iş olarak görülmüyor! Haftanın belli günlerinde, içinde boğuldukları evlerinden çıkıp, dernekte takı tarım kurslarında meslek edinen, dernekte soluk alan hastaların yaşadıklarında da bir kamu yararı gözükmüyor! Derneğimizde kendilerine özel fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilen kas hastalarının aldığı hizmette de İBB'ye göre bir kamu menfaati bulunmuyor! Derneğimizin İBB ile birlikte, Ulaşım A.Ş., İDO ve İETT ye yönelik yürüttüğü erişilebilirlik çalışmaları bile kamu yararı sağlamayan işler olarak görülüyor.. Değerli basın mensupları, Son günlerde kamuoyu ve basının derneğimize karşı yapılan bu inanılmaz haksızlığa karşı olan duyarlılığı karşısında paniğe kapılan belediye, yeni bir basın açıklaması yayınlamıştır. Bu açıklamada derneğin, faaliyetleriyle ilgili soruları yanıtlanmadığı ifade edilmektedir. Oysa ki, İBB'nin derneğimizden talep etmiş olduğu bilgiler 06.01.2010 tarih ve 3 sayı numarasıyla ayrıntılı bir dosya olarak ilgili makamlara sunulmuştur. Bu nedenle açıklamadaki “sorularımız cevaplandırılmamıştır” cümlesi de inanılmaz bir beyandır ve bütünüyle gerçek dışıdır. Derneğimizin bulunduğu yerden tahliye edilmesine gerekçe edilen ve sonradan tamamı ödenmiş olan geçmiş yıllara ait küçük bir miktar borcun Sayıştay denetimlerinde karşılarına çıkması gerekçesi ise tamamıyla gülünçtür.. Devlete yüz milyonlarca lira borcu olan belediyeler varken, bir hasta derneğinin birkaç bin liralık borcunun Sayıştay denetimine takılacağı iddiası gülünçten de öte bir iddiadır.. Kamusal sorumluluğu olan tüm yönetici ve politikacıların, ülkemizdeki engelli sorununa ve çözümüne büyük destek vermeleri gerekirken tam aksi davranış içinde olmalarını büyük bir üzüntü ve tepkiyle karşılamaktayız. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin anlaşılmaz ve kabul edilemez yaklaşımı karşısında Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, Sağlığıma Engel Olma Platformu ile birlikte gereken her türlü direnci gösterme kararlılığı ve azmindedir. Bu konuda, çok kısa süre içerisinde de olsa bizlerden desteğini esirgemeyen; her koşul altında bizimle beraber mücadelede yan yana olacaklarını belirten oda, baro, sağlık kuruluşları, engelli dernek ve vakıfları ile diğer sivil toplum kuruluşlarına, destekleri için teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda, böylesi hassas bir konuda bizleri yalnız bırakmayan; toplumun vicdanına haber olmaktaki duyarlılığını bizlerden esirgemeyen basın-yayın kuruluşları ve emekçilerini de minnet duygularımızla selamlıyoruz. Demokrasi söylemini dilinden düşünmeyen AKP hükümeti ile onun bir hasta derneğini yok etmekte kararlı, akıl tutulmasına uğramış belediyesinin, derneğimiz özelindeki bu tavrını tüm engellilere karşı alınmış bir tavır olarak görüyoruz. Böyle bir tavrı insanlık dışı görüyor ve bizlere yönelik bu yaklaşımı planlı, acımasız ve tehlikeli bulduğumuzu siz değerli basın mensuplarıyla bir kez daha paylaşmak istiyoruz. Derneğimizi savunmanın ısrarlı bir iradesi olarak, önümüzdeki Pazar gününü, Bakırköy'deki sivil toplum örgütleriyle birlikte derneğimizde geçirmeye karar vermiş durumdayız. Ayrıca, Pazartesi gününden itibaren de kalabalık gruplar halinde derneğimiz önünde çadır kurup, tüm İstanbul'daki dostlarımızla birlikte 24 saat nöbet tutmaya başlayacağız. Derneğimizin İBB tarafından acımasızca sokağa atılma girişimine karşı, kamuoyunu ortak bir karşı duruş sergilemeye, her türlü araç ve yöntemle tepki göstermeye, birlikte kol kola, omuz omuza bir mücadeleye çağırıyoruz. Bir hasta derneğine karşı takınılan bu tutumu, kendi gibi düşünmeyenleri yok etmeye karar vermiş gözü kara, aklı kara ve yüreği kara bir zihniyet olarak görüyor ve şiddetle kınıyoruz. Bizi anlayacak ve destek olacak duyarlı kamuoyuna saygıyla sunulur…