Saraybosna'dan Viranbosna'ya YENİBOSNA 

Araştırmacı gazeteci Bayram Kırtaş, Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Güngören ilçelerinin tarihi dokusunu gün yüzüne çıkardı... 

Saraybosna'dan Viranbosna'ya YENİBOSNA 

Araştırmacı gazeteci Bayram Kırtaş, Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Güngören ilçelerinin tarihi dokusunu gün yüzüne çıkardı... 

Saraybosna'dan Viranbosna'ya YENİBOSNA 
29 Ağustos 2017 - 16:06 - Güncelleme: 30 Ağustos 2017 - 17:20
Reklam

15 yıldır bölgede yerel gazetecilik örneği gösteren, araştırmacı gazeteci Bayram Kırtaş, 15 yıldan beri yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Güngören ilçelerinin tarihi dokusunu gün yüzüne çıkardı. Gelecek kuşaklara ışık tutacak bu 'derleme' Ansiklopedileştirip topluma sunulmasını bekliyor.
Bayram Kırtaş bugünkü yazısında, Bahçelievler’in tarihinde en önemli bölge olan Yenibosna'nın tarihini ele aldı. 

Bahçelievler’in tarihini araştırdığımızda en önemli bölgelerden birinin Yenibosna olduğu görülüyor. Çünkü tarihi kaynaklardan tespit edebildiğimize göre Bahçelievler’de en eski yerleşim merkezinin Yenibosna Merkez Mahallesi olduğu görülüyor.

2017/08/8434003.jpg

VE BİZANS’TA YENİBOSNA
Tarihi araştırmalardan elde ettiğimiz bulgular; bölgenin Haçlı Seferleri sırasında Latin ve Avrupa medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
Bizanslılar zamanında ise bölge Jeptimun ve Hebdemon adlarıyla anılmaktadır. Jeptimun: Güzel kent, Hebdemon ise verimli toprak anlamlarına gelmekteydi. Bundan Bizanslılar’dan itibaren verimli topraklarıyla anılmış; tarım ve bağcılığın merkezi olmuş; Marmara Denizi’ne yakınlığı sebebiyle rağbet gören yazlık kentlerden birisi haline gelmiştir. Bizans, tarihi boyunca Hebdemon Rumeli’den gelen kervan ve askeri konvoyların İstanbul’a geçiş gözergahı üzerinde bulunmuştur. Topraklarının genişliği, İstanbul’a yakınlığı ve bol suyu sayesinde önemli bir karargah halini almıştır. Bizans döneminde bölgede imparator sarayları, kiliseler ve yazlıklar inşa edilmiştir. Bölge 1204’teki Haçlı Seferleri’nde Latin medeniyetlerince yağma edilmiştir. Bizans halkının şiddetli depremlerden sonra tehlikenin bitimine kadar bölgede konakladığını da yine tarih metinlerinden anlıyoruz. Daha sonra bölgenin yerleşim olarak tamamen terk edilmesiyle taş ve kum ocakları açılmış, çıkarılan taşlarla surların yenilenme işlemi tamamlanmıştır.

2017/08/3350270.jpg

İLK AKINLARDA BÖLGE
Osmanlı orduları 1356 tarihinde Rumeli’ye ayak bastıktan sonra Bizans’a yakınlığı sebebiyle (12 km) buralara yerleşmişlerdir. Bölge 1453 İstanbul’un fethine kadar Osmanlı’nın Rumeli’ye yaptığı seferlerde askeri üs karargah rolünü üstlenmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden önce Osmanlı ordusu Yenibosna’da konaklamış; askerlerin atları buradaki geniş çayırlıklarda otlatılmıştır. Osmanlı’da fetih sonrası yerleşim sur içine kaydığı için bölge bir kaç küçük köy dışında tamamen sahipsiz kalmıştır.
Osmanlı buradaki sahipsiz toprakları vakfetmiş ve Hazine-i Hassanın mülkü saymıştır. Bizans’la başlayıp Osmanlı ile devam eden süreçte bölgenin taş ve kum ocakları olarak kullanılmasına devam edilmiş; çıkarılan taş ve kumlarla imarethaneler, mescit, cami ve çeşmeler inşa edilmiştir. Bölgenin yerleşim yeri olarak tekrar hatırlanması ise Osmanlının son dönemlerine rastlayacaktır. 
Peki tarihi bu kadar geçmişe dayanan Yenibosna’nın adı nereden gelmektedir. Bu konuda tarih kaynaklarında pek çok rivayetler mevcuttur. Kesin olarak bildiğimiz Yenibosna’nın ilk adının Saraybosna daha sonra da Viranbosna olduğudur. Peki bu isimler nereden çıkmıştır.

2017/08/6489035.jpg

YENİBOSNA ADI NEREDEN GELİYOR?
Bu konuda birden fazla rivayet var. Bunlardan ilk rivayete göre, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, Yoguslavya’dan kaçan prense bu bölge yerleşim alanı olarak tahsis edilmiştir. Prens geldiği kişilerle bu bölgeye yerleştirilmiştir. Şimdiki Yenibosna Merkez Mahallesi İlkokulunun güneybatısında bulunan yere bir saray yaptırırlar. Mahiyetindeki kişilerde sarayın etrafındaki alana evlerini kurarlar. Buraya Yugoslavya’daki Saraybosna’dan esinlenerek Saraybosna adını verirler. Bunu öğrenen zamanın padişahı prensin kendisinden daha güzel saray yaptırmasına ve buraya Saraybosna adı verilmesine çok kızar. Sefaköy’e sarayın karşısına yeni bir saray yaptırır. Buradan Yenibosna’daki saray topa tutulur. Sarayla birlikte köy de yıkılır. Prens öldürülür. Köy harabe halini alır. Bu olaydan sonra Yenibosna Viranbosna adıyla anılmaya başlanır.
Bir diğer rivayete göre ise padişah Bosna’yı ziyaret ettiği sırada güzel bir Boşnak kızı görür ve ona aşık olur. İstanbul’a dönerken bu kızla evlenmiş; kızın ailesini de İstanbul’a getirmiştir. Yenibosna’yı da kızın ailesine yerleşim yeri olarak vermiş ve buraya yaptırdığı saraya yerleştirmiştir. Bölge daha sonra Bosna’dan göçlere sanhe olmuş, Saraybosna adı verilmiştir. Savaşlar sonunda yapılan saray yıkılmış ve köy halkı ise geri göç etmişlerdir. Bölgede kalanlar buraya Viranbosna adını vermişlerdir.
Bir diğer rivayete göre ise bölge, Bosna’daki savaşlarda yararlılık gösteren bir beye tımar olarak verilmiştir. Tımar beyi burada kendine bir saray inşa ettirmiştir. Tımar beyi Bosna’da şehit olduktan sonra askerleri bölgeye Saraybosna adını vermişlerdir. Savaşlar sonucunda sarayın yıkılmasıyla bölgenin adı yine Viranbosna olarak kalır. Üç rivayetin de ortak noktası Saraybosna olan bu yerin uğradığı felaketlerin ardından Viranbosna olmasıdır.

2017/08/1283509.jpg

VE BULGARİSTAN’DAN İLK GÖÇLER
Rivayetlerde bahsi geçen sarayın kalıntıları şimdiki Yenibosna Merkez Mahallesi’ndeki ilkokulunun arkasındadır. Viranbosna adı 1936’da Yenibosna olarak değiştirilmiştir. Yenibosna’daki asıl yerleşme 93 harbi olarak anılan Osmanlı-Rus savaşından sonra Bulgaristan’dan gelen 5-6 ailenin bölgeye yerleştirilmesiyle başlamıştır. Yenibosna savaşta işgal altında kalmıştır. Bu aileler Yenibosna ilkokulunun güney tarafında şimdi sadece kalıntılarının bulunduğu Viransaray’ın yanına yerleştirilmişlerdir. Bu aileler göç edenlerin lakaplarıyla anılır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu aileler Özkaya’lar, Çavuşoğulları, Süleyman Ağalar ve Kırcılar’dır. Bölgeye yerleşip tarım ve hayvancılıkla uğraşan göçmenlere Londra asfaltıyla Ayamama Deresi arasındaki arazi tapusuz dağıtılmıştır. Tapusuz dağıtılan bu araziler için 1950’li yıllarda bir çok hukuki sorun ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetten sonra bölgeye Bulgaristan’dan yeni bir göç dalgası gelmiş bu yeni göçlerle birlikte hane sayısı 40’ı bulmuştur. Bu dönem göç eden aileler Mollalar, Hüseyinler, Gelgeçler, Semerciler ve Pala bıyıklardır. Bunlar köyün alt tarafına yerleşmiş burada muhacir mahallesini kurmuşlardır. Halk verimli toprakları ekip biçmeye ve geçimini çiftçilikten kazanmaya başlamıştır. Daha sonra 1935-1937 yılları arasında balkanlardan göç eden ailelerle yerleşim alanı daha da büyümüş; bu ailelere de şimdiki Kuleli cami yakınındaki Kuleli çiftliğine ait arazi hane başına 25-30 dönüm halinde Ziraat Bankası aracılığıyla dağıtılmıştır. Yerleşim girişimlerinin sonucu olarak Yenibosna’nın en işlek caddesi olan Yıldırım Beyazıt Caddesi bu dönemde açılmıştır. Yenibosna bu devirlerde hala köy havasında iken Bahçelievler’de ise iki katlı, geniş, sıralar halinde bahçeli evler kurulmasına başlanmıştır. 

2017/08/5028240.jpg

SANAYİ YAVAŞ YAVAŞ GELİŞİYOR
1933 yılında köye bir cami ve 1940 yılında bir ilkokul yapılmıştır. 1940 yılında nüfusu 350 kişiye ulaşan Yenibosna halkı Londra asfaltının kurulmasıyla yetiştirdiği ürünleri Bakırköy pazarına götürüp satmaya başlamıştır. Londra asfaltı, Avrupa ile ilişkilerin gelişmesi sonucu tren yollarının yetersizliğinden açılmıştır. Yerleşim Londra Asfaltı’nın açılmasıyla yol kenarlarına tanınmıştır. Londra Asfaltının yetersiz kalmasıyla 65’li yıllarda güneyden E-5 karayolu inşa edilmiş; bu yol Yenibosna’yı güneyden sınırlamıştır. Önce Altınyıldız kumaş fabrikası, ardından Halkalı’da bir yem fabrikasının kurulmasından sonra Yenibosna’daki muhtarlık eliyle sanayi için ucuz arazi satışının başlaması çevrede yavaş yavaş sanayi faaliyetlerinin belirlemesine neden olmuştur. Sanayi faaliyetlerinin bu alanı seçmelerine neden olan etkenler Londra asfaltının sağladığı ulaşım kolaylığı, sanayi için bol ve ucuz arazinin varlığı ve işçi sağlanmasındaki kolaylıklardır.

YENİBOSNA BELEDİYE OLUYOR 
Yenibosna 1972 yılında belediye haline gelmesine rağmen sanayi tesislerinin, konutların ve tarım dışı faaliyetlerin araziden plansız yararlanmaları sürmüş, hızlı nüfus artışının da buna eklenmesiyle sonuçta ortaya konut sorunu ve altyapı yetersizliği gibi bir çok şehirsel sorun ortaya çıkmıştır. Özellikle 1970’ten sonra sanayi tesislerinin çoğalması, yerleşmenin mekansal olarak genişlemesine yol açarken tarımsal alanda çalışan halk sanayiye yönelmiştir. Bu tarihlerden sonra Yenibosna plansız yapılaşmadan su ve kanalizasyon gibi altyapı yetersizliklerine kadar çözümlenmesi gereken bir dizi ağır sorun barındıran İstanbul’un plansız yapılaşmasıyla genişlemesinin en güzel örneği de Yenibosna’da görülür. Günümüzde Yenibosna, Bahçelievler Belediyesi sınırları içinde kalmaktadır. Yenibosna İstanbul’un Avrupa’ya açılan stratejik öneme sahip bölgelerinden biridir.

2017/08/6750905.jpg

İLK SEÇİMLER YAPILDI
Nüfusun hızla artmasıyla 1972 yılında belediyeye dönüştürülen Yenibosna’da, Yenibosna Merkez Mahallesi, Çobançeşme, Zafer, Fevzi Çakmak ve Hürriyet Mahalleleri oluştu ve ilk belediye seçimleri yapıldı. Remzi Özkaya 1972 yılında Yenibosna’da yapılan ilk belediye başkanlığını kazanarak, belde belediye başkanı oldu. İki dönem belediye başkanlığı yapan Remzi Özkaya, 2004 yılında vefat etti, Yenibosna Köyiçi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

1977 yılında yapılan seçimlerde belediye başkanlığına İlhan Koç seçildi. İlhan Koç, 1980 ihtilalından sonra görevden alındı. Belediye Başkanlığı görevine Nahiye Müdürü geçici olarak atandı.
Uzun yıllar Yenibosna’da ikamet eden İlhan Koç, şu an Didim’de yaşıyor.

2017/08/6320750.jpg

REMZİ ÖZKAYA
Yenibosna Köyü’ne ilk yatırımlar Muhtar Remzi Özkaya döneminde başladı
Yenibosna Köyü Muhtarlığı ve Yenibosna Belde Belediye Başkanlığı yapan Remzi Özkaya, SEK fabrikasının kurulmasında, Yenibosna İlköğretim Okulu’nun yerinin alınmasında, Çobançeşme Mezarlığı’nın yapılmasında, Altınyıldız Fabrikası’nı bölgeye kazandırılmasında ve Doğu Sanayi Sitesi’ne yer gösterilmesinde, elektrik, su ve altyapı çalışmalarında büyük emekler vermiştir. 1977 yılında da belediyeyi İlhan Koç’a devretmiştir. 

2017/08/3982811.jpg

1977 yılında yapılan yerel seçimlerde Demokrat Parti'den Yenibosna Belde Belediye Başkanı seçilen İlhan Koç, belediyeye kazandırdığı kamyon ve belediye binası önünde - 1977
1980 ihtilalinde belediye başkanlığı görevini nahiye müdürlüğüne devretti.

2017/08/4952483.jpg

Yenibosna E-5 Kuleli Girişinden Yenibosna köyünün görünümü - 1966

2017/08/4481360.jpg

Yenibosna Belde Belediye Başkanı İlhan Koç ve bölgeye ilk göç eden bilirkişiler bilgi verirken.

2017/08/7969910.jpg

15 yıldır bölgede yerel gazetecilik örneği gösteren, araştırmacı gazeteci Bayram Kırtaş, 15 yıldan beri yürüttüğü çalışmalar sonucunda, Bahçelievler, Bağcılar, Bakırköy ve Güngören ilçelerinin tarihi dokusunu gün yüzüne çıkardı. Gelecek kuşaklara ışık tutacak bu 'derleme' Ansiklopedileştirip topluma sunulmasını bekliyor.

2017/08/9408013.jpg

Buraya Yugoslavya’daki Saraybosna’dan esinlenerek Saraybosna adını verirler. Bunu öğrenen zamanın padişahı prensin kendisinden daha güzel saray yaptırmasına ve buraya Saraybosna adı verilmesine çok kızar. Sefaköy’e sarayın karşısına yeni bir saray yaptırır. Buradan Yenibosna’daki saray topa tutulur. Sarayla birlikte köy de yıkılır. Prens öldürülür. Köy harabe halini alır. Bu olaydan sonra Yenibosna Viranbosna adıyla anılmaya başlanır.

2017/08/137063.jpg

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum