Her ayın 3. haftası Pazar günü divan toplantısını yapan, Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Teşkilatı Şubat ayı toplantısını, Şirinevler Ulu Camii’nde kılınan sabah namazı ile başladı. Partililer, daha sonra Caminin konferans salonunda düzenlenen kahvaltının ardandın, divan toplantısına katıldılar. Divan başkanlığını Ercan Sevim’in yaptığı toplantıda açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Abdullah Akçay, “Hükümetin kirli ilişkileri ortaya çıkmaya başladı. Yanlış yanlışı götürecek, bunlar gidecek.” dedi.
PİRİNCİN İÇİNDEKİ TAŞ BEYAZLAŞIYOR…
Yönetimde birimlerin ve mahalle yöneticilerin aylık çalışmalarını sunduğu divan toplantısının son bölümünde Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, hükümeti eleştirerek, “Pirincin içindeki taş, beyazlaşıyor; dişi kıran beyaz taş olur.” dedi.
Mustafa Kurdaş medyanın önemine değinerek, özellikle, televizyon programlarıyla toplumun ifsat edildiğini söyleyerek, "Medya, sadece giyim kuşamımızı değil, aynı zamanda politik ve fikri tercihlerimizi belirlemede de dayatmacı bir rol oynuyor. Farkında olalım ya da olmayalım, medya ile toplumumuz ifsat ediliyor ve gerçekleri öğrenme hakkımız elimizden alınıyor." şeklinde konuştu.
BİZ İMAN VE AKILLA YOLUMUZU ÇİZİYORUZ
Dünyada yaşanan bir kimlik sorunu, kimliksizleştirme çalışmaları var diyen Kurdaş, “Kimlik bir Müslüman açısından, duruş demektir, kalkış demektir, yöneliş demektir. Şimdi bakıyoruz, hem İslam coğrafyasında, hem Türkiye’de ve hem dünyada bir küreselleşme süreci var. Biz Müslümanlara Cenabı Allah’ın vermiş olduğu en büyük nimet, imandır. İkinci verilmiş en büyük nimette imanın emrindeki akıldır. Nihayetinde biz imanımızla ve imanımızın emrindeki akılla yolumuzu çiziyoruz, imtihanımızı veriyoruz. İşte bütün mesele bizim, bu hususiyetlerden uzaklaştırılma meselesidir. İmanımızdan ve aklımızın da imanın emrinden uzaklaştırılma meselesidir.”
ALLAH’IN NİYMETLERİ SOSUZDUR
İnsanoğlunun ihtiyaçları sonsuzdur derler ve yeryüzünde kaynak sorunu var derler. Bütün savaşlar ve kapışmalar bunlar üzerinden yürür. Oysa böyle midir, hayır, diyen Kurdaş, “Cenabı Allah Kuran-ı Kerim’de ne buyuruyor; ‘Benim nimetlerim sonsuzdur’ diyor. Öyleyse kaynak sorunu olabilir mi? İnsanoğlunun olamaz. İsraf haramdır ve insanoğlunun ihtiyaçları sınırlıdır. Tam tersi sonsuz değildir. Çünkü bizim giyeceğimiz kumaşın metre karesi bellidir, oturacağımız ev saray bile olsa metre karesi bellidir, yiyeceğimiz lokmanın miktarı bellidir. Bu çerçeve de baktığımız zaman böyle bir takım kandırmacılarla insanlar hep sömürü, savaş ve birbirinin hakkını yeme üzerine kurgulanmaktadır.
BİRİ ATARSAN SIFIRLARIN ANLAMI OLMAZ
Kimlik önemlidir, şahsiyet önemlidir diyen Kurdaş, “Değerimiz 1 iken 10 olmuş, derken binler, milyonlar şeklinde sonsuza kadar götüre bilirsiniz. Ama, 1’i kaybettiğiniz an sıfırların hiçbir anlamı yok. Biz, birimizi kaybettiğimiz an, tevhidimizi kaybettiğimiz an, duruşumuzu yitirdiğimiz, yönümüzü sapıttığımız an, istediğimiz kadar eşlerimiz tesettürlü olsun, istediğimiz kadar secde ediyor olalım, abdestli insanlar olalım, İmam Hatip mezunu olalım ama birimiz yoksa, kimliğimiz, duruşumuz, yönelişimiz belli belirsizse, siz birinizi kaybettiğiniz an; papayı karşılarsınız, Libya’ya beş tane savaş uçağı gönderirsiniz, 1 Mart Tezkeresi’nin altına imza atarsınız, zinayı suç olmaktan çıkarırsınız, domuzu kasaplık et statüsüne korsunuz. İşte bu şahsiyet bu kimlik önemlidir.” dedi.