MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Erdem Karakoç, beraberindeki MYK üyeleri ile ülke genelindeki ziyaretlerine ve toplantılarına hız kesmeden devam ediyor. Son olarak Bakırköy'de 25 esnaf odası başkanıyla akşam yemeğinde bir araya gelen Erdem Karakoç, yine hükümete ağır eleştirilerde bulundu. İstanbul Esnaf Kefalet Kooperatifleri Başkan Vekili Necdet Yalkın'ın ev sahipliğinde Yeşilyurt Özkonyalı Restorant'ta verilen akşam yemeğine, MHP MYK Üyesi Saffet Sancaklı'da katıldı.
Türkiye'nin yarınları için mücadele verdiklerini söyleyen MYK Üyesi Erdem Karakoç, İmralı görüşmeleri ile barış sürecinden dış ilişkilere, büyükşehir yasasından başkanlık sistemine ve Başbakan Erdoğan'ın Amerika ziyaretlerine kadar birçok konuda iktidara yüklendi. Konuşmasında Öcalan'ın milletvekili yapılmak istendiğini özellikle vurgulayan Karakoç'un, "Erbakan hocaya çok üzülürüm. Hayatını Siyonistlerin tezgâhlarını bozmak için harcayan adamın öğrencileri, Siyonistlerle işbirliği içinde" sözleri de dikkat çekti.
MÜCADELEMİZ TÜRKİYE'NİN YARINLARI İÇİN
Siyaset yaparken hizmeti öne alan bir anlayışın gayreti içinde olduklarını söyleyen MYK Üyesi Karakoç, “Biz, ülkedeki kötü gidişatı görüyoruz, nefsi firavunlaşanları görüyoruz. Bu nefsi firavunlaşanlara Osmanlı döneminde padişaha denildiği gibi, ondan büyük Allah'ın olduğunu hiddetle haykırıyoruz. Türk milleti olarak, 'Böbürlenme padişah, senden büyük Allah var Başbakan' tepkisini göstermek lazım. Her kurum herkesin için vatan sevgisi vardır. Mevcut iktidar, T.C ibaresini kaldırmak istediğinde 19 milyon vatandaşımız kendi Facebook sayfalarında kendi adlarının önüne T.C koydu. Bu 19 milyon insanın içinde her gruptan insan var. PKK'lıların dışında herkes bu 19 milyonun içinde” dedi.
Oy kazanma peşinde değil, ülkeyi kurtarma peşinde olduklarını belirten Karakoç, “Milliyetçi Hareket Partisi bu süreçte, 'bize oy vermeniz gerekiyor, yoksa vatan elden gitti' demiyor. 'Vatandaş şu sürece bir müdahale et, kötü gidişata dur de' diyor. Bursa'da gidip yüz binleri toplayan Milliyetçi Hareketin, topladığı insanların normal vatandaşlar olduğunu gördük. Sadece MHP'liler değil, vatansever vatandaşların bu süreçte tepkilerini gördük. Bu MHP için oya dönüşür dönüşmez, o başka mesele. Elbette MHP'nin oy kazanmasını isteriz. Ama birinci önceliğimiz o değil. Birinci önceliğimiz, Türkiye'nin yarınlarının güzel olması” şeklinde konuştu.
ERBAKAN'I ÖLMEDEN KABRE KOYDULAR
Başbakan Erdoğan’ın, Necmettin Erbakan’ın yolunda olması gerektiğini ancak bu yoldan saptığını ileri süren Erdem Karakoç, “Ben dünyada en çok Erbakan hocaya üzülürüm. Adam bütün hayatını Siyonistlerin tezgâhlarını bozmak üzere Türkiye'de 'Milli Görüş' adında bir okul açtı. İşe bakın ki, bu okulun en iyi öğrencileri bu Siyonistlerin yüksek Yahudi nişanını alan en önemli adamı oldular. Dikkatinizi çekerim dostluk değil, en yüksek Yahudi cesaret ödülünü bunlar aldı. Adamı ölmeden kabre gömdüler. Allah hiç kimseye böyle bir şey göstermesin” diye konuştu.
İNÖNÜ VE BENZERLERİ CEZASINI BULMUŞTUR
Türkiye’nin bölünmek istendiğini ve bunu yapmak isteyenlerin sonun hiç iyi olmayacağını vurgulayan Karakoç, “Biz Avrupa'ya açıldığımızdan beri Türk'ün bir tarifi vardır; Osmanlı sınırları içerisinde Müslümanlaşan herkes Türk'tür. Biz bunu Lozan Anlaşması'nda tescil etmişizdir. Gayri Müslim, Ermeni'ni dışındaki herkes Türk olarak kabul edilmiştir. Ama bugün biri kalmış, ayrılıktan bahsediyor. Farklı gruplar var onlara farklı eğitim lazım diyor, isterlerse bayraklarını vereceğini söylüyor. Buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Vatanı bölmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız” diyen Karakoç, “Biz şunu biliyoruz ki, Türk milleti önemli bir millet, Türk milleti Allah'ın adaletini yeryüzüne yaymış bir millet ve bu milletin ayağına ayak bağı olanların sonu hiç iyi olmamıştır. Damat Feritlerin, Ali Kemallerin hatta Erdal İnönü'nün bile sonu iyi olmamıştır. Ne yapmıştır Erdal İnönü? 93 seçimlerinde Leyla Zana gibi aşağılığın birini, Atatürk’ün partisine ve meclise sokma cesaretini göstermiştir. Allah da cezasını göstermiştir. Partisi barajın altında kalmış ve kendisi de psikolojisi, sağlığı bozulmuş şekilde ölmüştür. Başka örnek vermeyeceğim. Şu bilinmelidir ki, Türk milletine zulmeden herkes son nefesini düzgün verememiştir” diyerek tepki gösterdi.
ÖCALAN MİLLETVEKİLİ YAPILACAK
AK Parti’nin yeni yasalarla hükümlerinin seçilmesinin önünü açarak terörist başı Öcalan’a fırsat vereceğini savunan Karakoç, “Esas dertleri Abdullah Öcalan'ı, Engin Alan, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan’ın konumuna düşürmek. Amaç PKK'nın milletvekili haline çevirmek. Seçilme hakkı vermenin önünü açıp, 'Adam cezaevindeyken bile seçildi. Şimdi bunu içerde tutmak demokrasiye de Türkiye'nin birliğine, istikbaline de aykırı' deyip dışarı çıkarıp resmi bir figür haline getirecek. Bunların amacı Doğu bölgesinde, büyükşehir belediyesi yasasından da yararlanarak bir bölge oluşturmak ve Öcalan'ı orada PKK'nın başkanı yapmak. Başkanlık sitemiyle, Türkiye'yi Amerikan taklidi bir modelle yönetmek istiyorlar. Herkes biliyor ki, dünyanın hiç bir yerinde Amerika'daki gibi başkanlık sitemi yürümemiştir. Dünyanın neresine bu sistem getirildiyse, diktatörlükler oluşmuştur” dedi.
Terörist başı Öcalan’ın, Başbakan Erdoğan’a, “10 yıldır sizi iktidarda ben tutuyorum” dediğini ifade eden Karakoç konuşmasında, “Nasıl oluyor bu? Her seçim yaklaştığında bugün olduğu gibi, bir bakıyorsunuz ateşkes sağlanıyor. Halk hemen PKK'nın bitirileceğini sanıyor ve AKP'ye kanıyor. AKP, propaganda üstünlüğünü 2007'den beri PKK ve İsrail vasıtasıyla çok iyi başarıyor. Perde arkasında öyle şeyler dönderiyorlar ki, Erdoğan PKK'ya boyun eğdiren, Netanyahu'ya özür dileten İsrail'i durduran Gazze kahramanı oluyor” sözlerine yer verdi.
SOKAKTA DEĞİL, SANDIKTA GÖRÜŞECEĞİZ
Halkın yerel seçimler ve sonrasındaki genel seçimlerle AK Parti’ye ders vermesi gerektiğini söyleyen Karakoç, “Mustafa Kemal'in milletten güç aldığı gibi, Alparslan Türkeş'in Sovyetlere karşı herkesi örgütlediği gibi, Bahçeli'nin bizi sokaklara düşürmeden gerekenleri yapması gibi, bugün biz de meydanlardan başlayan hareketimizle, sokaklara düşmeden bu işin üstesinden gelecek güçteyiz. Sokaklara düşmemekten şunu anlayın, Mustafa Kemal İngilizlere cevap veren Kuvayı Milliye'nin bir çare olmayacağını anlayıp, düzenli orduya geçtiği gibi biz de halkın sokaktaki tepkisiyle değil, halkın meydanlardaki ve sandıktaki tepkisiyle cevap vereceğiz” diyerek seçimleri işaret etti.
“Biz nefsi firavunlaşmış bu adama yaptıklarının hesabını soracağız” diyen Karakoç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Amerika'ya da, bölgede oyuncu olarak kullandığı PKK'ya da baş eğdireceğiz. Şu bilinmelidir ki, Türkiye Tayyip'in döneminde dik durmaya başladı. Ama nasıl bir dik duruş? Amuda kalkmış bir şekilde dik duruş. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durur hale getirmemiz gerekiyor. Türk milletini bölmeye çalışanların nefesini hep beraber bunların nefesini keseceğiz. Milletimizin gidişatına çelme takan ve millet idaresini başka yerlere ipotek edenlere hesabını soracağız. Tayyip'e inat Türk milliyetçiliğini aldım diyor ya milletimiz inşallah onu ayakları altına alacak. Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin diyor ve Atatürk'ün; 'Ne Mutlu Türk'üm diyene' sözüyle bitiriyorum.”
MİLLİ BİR HÜKÜMETE ACİL İHTİYAÇ VAR
Türkiye’nin ekonomik açıdan kötü olduğunu, ancak medyanın her şeyi tozpembe gösterdiğini belirten MHP MYK Üyesi Saffet Sancaklı ise, Türkiye’de vatanseverlerin dezavantajlı konuma düşürüldüğünü kaydetti.
Oda başkanlarına seslenen MYK Üyesi Sancaklı, “Türkiye'nin geleceğini ve çocuklarımıza neler bırakacağımızın hesabını iyi yapmamız gerekiyor. Her şeyden önce bizim pasaportumuzun yani Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü olması gerekiyor. Defalarca gittim Avrupa’ya. T.C vatandaşı olduğu görüyor oradaki memur ve soru yağmuruna tutuyor beni. Hâlbuki ekranda benim defalarca giriş yaptığımı görüyor. Yan taraftan da bir İngiliz vatandaşı geçiyor ve pasaportunu uzaktan gösteriyor sadece. Biz ise yarım saat sanki sorguya çekiliyoruz. Benim söylemek istediğim biz Türkiye olarak, aslında çok güçlü bir ülkeyiz. Ama bizi biz yönetmemiz gerekiyor. Milli bir hükümete acil ihtiyaç var. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Program, yapılan konuşmaların ardından çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.