Türk Eğitim-Sen İstanbul 5 ve 9 Nolu Şubeler “Temsilciler Kurulu Toplantısı”nı yaptı. Beylikdüzü Borusan Asım Kocabıyık Anadolu Teknik ve Endüstri Mesle Lisesi Konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Kamu-sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk , Türk Eğitim- Sen Genel Teşkilat Sekreteri Talip Geylan ve Türk Eğitim-Sen Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaptan katıldı.
Şubelerin yaptığı Sendikal faaliyetlerin anlatıldığı sinevizyon sunumu, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Enver Demir in açılış konuşması ve Türk Eğitim-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Fuat Yiğit’in konuşmalarıyla devam etti. Genel Başkan İsmail Koncuk katılımcılara hitaben geniş açıklamalarda bulundu.
MEMURLUĞU KALDIRMAK İSTİYORLAR
TBMM Uzlaşma Komisyonunda önceki gün Devlet Memurluğunun geleceğine ilişkin AKP'nin verdiği teklifi değerlendiren Genel Başkan Koncuk, siyasi iktidarın yıllardan beri memurların iş güvencesinden rahatsız olduğunu söyledi. Koncuk, "657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilkel ve yaşlanmış bir model olduğu ifade ediliyor. Bizde 657'de değişiklik yapılaması noktasında hemfikiriz ancak, bu değişiklikler sicil, disiplin, terfi, görevde yükselme gibi maddelerde olmalı.Peki iktidarın değişiklik niyeti bu mu? Elbette hayır. Siyasi iktidar yıllardan beri iş güvencesi konusundan rahatsız. Bu nedenle iş güvencesinin olmadığı yeni bir istihdam modeli oluşturmak istiyorlar. Bunun adını da çalışanlar olarak koymak istiyorlar. İşte AKP uzlaşma komisyonunda niyetini belli etmiş ve devlet memurluğunu ortadan kaldıracak adımı atmıştır. Mevcut Anayasa'da Devlet Memurluğu kavramını tanımlayan 128. madde kaldırılarak bunun yolu açılmak isteniyor. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak buna sıcak bakmayız. 2 Milyon 600 bin devlet memuru da sıcak bakmaz, hoş karşılamaz.
İŞGÜVENCEMİZDEN TAVİZ VERMEYİZ
Türkiye'de Devlet Memuru fazla eleştirilerinin de gerçeği yansıtmadığını belirten Koncuk, diğer ülkelerle mukayese edildiğinde bu rakamın çok gerilerde kaldığının altını çizdi. Genel Başkan İsmail Koncuk Devlet Memurlarının üzerinde baskıların olduğuna da dikkati çekerek sözlerini şöyle sürdürdü; " Türkiye'de devlet memuru sayısı fazla diyen bir kesim var. Finlandiya'da 9 vatandaşa bir memur, ABD'de 13 vatandaşa bir memur, Türkiye'de ise 29 vatandaşa bir memur düşüyor. Yani bizim Finlandiya standartlarına ulaşmamız için 6 milyon memura ihtiyacımız var. OECD ülkelerini baz alırsak, Türkiye'nin hemen hemen 2,5 milyon memura daha ihtiyacı var. Memur sayısı çok diyerek ortaya çıkanların bu rakamları iyi okuması ve görmesi gerekir. Devlet memurları birtakım görevleri yerine getirmek, milli menfaatleri korumak için siyasi baskılardan uzak olsunlar diye iş güvencesi kapsamına alınmışlardır. Ancak şimdi baktığımızda memurlarımız çok ciddi baskılarla ve tehditlerle karşı karşıya kalıyorlar. Memurlarımıza yapılan baskı ve zulüm doğru değildir. İş güvencesi onları bu baskılardan kurtarmak için çok büyük önem arz ederken siyasi iktidar bunu elimizden almak istiyor. Biz buna müsaade etmeyiz”
KILIK KIYAFET İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ YOK
Türkiye'nin önünde bir Anayasa referandumu göründüğüne vurgu yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, bu referandumda konuşulacak önemli birkaç başlık olacağını belirterek, bunlardan birisi de Devlet Memurluğunun kaldırılması olacağını söyledi. Koncuk, "Önümüzde bir referandum süreci görünüyor. Başkanlık sistemi, eyalet sisteminin önünü açan yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, Anayasadan Türklük tanımının çıkarılması ve serbest kıyafet başlıklarıyla Devlet memurluğunun kaldırılması meselesi gölgelenmek istenecek. Elbette biz iş güvencemizin kaldırılmasına hayır diyeceğiz. Ancak bu sefer bunlar başörtüsüne karşı ondan dolayı hayır diyorlar diyecekler. Başörtüsünü serbest hale getirmek için Anayasa değişikliğine gerek yok. Kılık kıyafet yönergesini değiştirmek yeterlidir. Bu işi artık istismar etmeyin., çözün ve bu milleti oyalamayın, bu sorun artık bitsin. Kirli senaryolar ortadan kalksın" dedi.
GENÇLER SÖMÜRÜLÜYOR
Türkiye'de çalışma hayatının tehdit altında olduğunu söyleyen Koncuk, son yılda hızla artan Taşeron sistemin açtığı toplumsal yaralara da dikkat çekti. Koncuk, "2002 yılında taşeron sayısı 15 bin civarındayken bugün gelinen noktada sayı 500 bini aşmıştır. Belediyeler buna dahil edildiğinde rakam 1 milyonu geçiyor, özel sektörle 2,5 milyonu aşan bir rakamla karşı karşıyayız. Taşeron nedir? Ucuza işçi çalıştırmak, milletin köleleşmesi, sömürülmesi demek. Çocuklarımız sömürülüyor, insanlar taşeron firmalara mahkum ediliyor. Bunların çoğu üniversite mezunu çocuklardır ve bu çocuklar 774 TL.’ye mahkum edilmektedir. İzinleri yok, hasta olma hakları yok, görevde yükselme hakları yok. Türkiye Kamu-Sen bu gençlerin hakları için geleceğimiz olan bu insanlar için mücadelesini devam ettiriyor ve ettirecektir. Taşeronlaşma çok yoğunlaştı bu iyi bir gidiş değil, biz 4/B 4/C ve diğer bütün sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini istiyoruz. Başbakan dün müjde veriyor 65 yaş ve üstü otobüslere bedava binecektir diye ama o 65 yaşındaki insanların torunları sömürülüyor. Bu ülkede artık insanlar sömürülmeyecek diye müjde verin. Bizler bunu bekliyoruz. " dedi.
Program sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektiren Türk Eğitim Sen üyeleri, çıkışta Genel Başkan İsmail Koncuk’a büyük ilgi gösterip, özel hatıra fotoğraflarları çektirdiler.