Yıllardır Türkiye genelinde birçok belediyenin temizlik işlerini yapan firmalar arasında bulunan Final Temizlik ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Çalışanlarına Ramazan kumanyasını Bahçelievler’de ilk başlatan firma olan Final Temizlik, bir ilke daha imza atarak çalışanlarına ve Belediye Yöneticilerine Kur-an’ı Kerim ve mealini dağıttı.
Doğayı, yeşili ve hayvanları seven, yoksul babası, kocaman yürekli bir adamla karşılaştık. Kafkasya kökenli, bir İmam torunu, Fatih-Çarşambalı, Pertevniyal mezunu, bir İstanbul beyefendisi olan Final Temizlik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent İnan’dan bahsediyoruz.
Gazete365’e kapılarını açan Türkiye’nin önde gelen firmalarından olan Final Temizlik Yönetim Kurulu Başkanı Bülent İnan ile Ramazan tadında koyu bir sohbet ettik.
Belediyede ilk ramazan erzakı dağıtımını siz başlatmışsınız. Doğru mu?
- Yıllardan beri gücümüzün yettiğince her ramazan ihtiyaç sahiplerine yardım ederiz. Ama bunu açıklamak veya reklam etmek için değil Allah rızası için yaparız. Sizin bu konudan bir şekilde haberdar olmamanız normaldir. Ama biz yardımımızı haber veya reklam için değil, Allah rızası için yapıyoruz. Kendi personelimize verdiğimiz kumanya paketlerine, kendi evimizde ne yemişsek aynısından koyan bir geleneğe sahibiz. Daha önce verdiğimiz iftarlarda da adımızı söyleme gereği duymadık. Çünkü bizim ecdadımızın söylediği bir söz vardır: “Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek” Siz zaman içinde ihtiyaç sahiplerinden duymuşsanız o bizim dışımızda bir şey. Belediyelerde ramazan kumanyaları oluştururken de amacımız fakir fukara halkımıza hiç olmazsa böylesi mübarek aylarda birazcık yardımcı olmak. Dolayısıyla bu bir yardım olduğu için bunları da reklam etmek bize göre değil…
Öğrendik ki bu ramazanda firmanız çalışanlarına ve belediye yöneticilerine Kur-an’ı Kerim de hediye edecekmişsiniz?
- Evet, bu sene özellikle personele ve belediye yöneticilerimize Ramazan kumanyasının yanında hediye olarak Kur-an’ı Kerim dağıtmaya karar verdik. Kur-an’ı Kerim dağıtmamızın sebebi insanımız hiç olmazsa bu mübarek ayda kutsal kitabımızı okuyup, kendi üzerindeki görevleriyle ilgili yüreğine bir ilham gelmesine vesile olabilmektir. Nasıl okula gidip eğitim alınıyorsa, liseye üniversiteye gidiliyorsa bütün bu pozitif ilimlerle birlikte bir de manevi anlamda bir kutsal kitabımızın olduğunu bilmeliyiz ve onu da arada bir olsun açıp okumalıyız. Özellikle Ramazan gibi böylesine mübarek bir ayda Kur-an’ı Kerim’in sayfalarını çevirip oradan biraz ders almamız gerektiğini düşünüyorum. Kitabımızda bir Maun süresi vardır. O sürenin iyi okunması gerekiyor.
Çünkü Kur-an’ı Kerim demek; güzel ahlak demek. Çünkü Kur-an’ı Kerim demek; ilk emirdeki gibi oku demektir.
Final Temizlik erzak dağıtımıyla ilkleri gerçekleştirmiş ve yaptığınız bu yardımlar bir şekilde duyuluyor. Neden saklamak için caba sarf ediyorsunuz?
- Çünkü biz işimizle ilgili konuşuruz. Hayır yapmak iş değil, adı üstünde hayırdır. Allah rızası içindir. Yaptığınız ve verdiğiniz hiç bir şey bizim değil. Bizler emanetçiyiz, her şeyin gerçek sahibi Allah. Eğer bu konuda röportaj yapılacaksa bizim o konuyla ilgili konuşacak bir şeyimiz olmaz. Tekrar ediyorum, hayır meseleleri konuşulmaz. Ama işimizle ilgili soracaklarınız varsa sorun, biz de bildiklerimizi anlatalım.
Final temizlik olarak işinizi ve Bahçelievler’i sorsak ne dersiniz?
- Biz yıllar önce Bahçelievler’de 6 mahallenin temizlik işini yapan bir firmaydık. Bugün ise maalesef sadece bir buçuk mahallenin temizliğini yapıyoruz. Buna da şükür ediyoruz. Çünkü rızkı veren Allah’tır. Her türlüsü kabulümüzdür.
O zaman hayır işlerinde de azalma olacak mı?
- Asla ! Bizim kazancımız ne olursa olsun hayır işimiz durmaz. Çünkü İslam’ın zekât vermek diye bir şartı vardır. Ben iş adamıyım, işimin peşinde olmalıyım. Ama kazancımız olduğunda da bir takım hayır hasenat, sadaka da bizim manevi görevlerimiz arasındadır. Ama bunlar işimizle ilgili değil, konuşmanın anlamı yok.
Son olarak Gazete365 okuyucularına ne söylemek istersiniz?
- Hayır-hasenat işleri konuşulacak işler değil, yapılırken fotoğraf çektirilecek işler hiç değil. Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin tababetle ilgili fermanını ezbere bilirim. Hiç kimse yoksula yardım etmeyi böbürlenme vesilesi yapmasın, Allah’ın vesile ettiği, görevlendirdiği kişidir. Oturup şükretsin. Belki nasiplendirdiği yoksul vasıtasıyla nasiplendiriliyordur. Akşam zengin yatıp, sabah fakir kalkmakta vardır. Her şey insanlar içindir. Kibir, bizim işimiz değil. Ben de şimdiki tabirle varoştan geldim. Yoksulluk mu zenginlik, zenginlik mi yoksulluk bunu ancak Yaratan bilir. Cenab-ı Allah’ın emanetçisi olmak, kiracısı olmak Müslüman’a gerçek yakışandır.
Sizleri çok samimi buldum. Gazete365’i bundan böyle düzenli takip edeceğim. Başka bir zaman başka konularla tekrar görüşmek üzere. Gazeteniz vasıtasıyla; Ramazan’ı Şerifin, tüm İslam Alemi ve Yüce Türk Milletine hayırlar getirmesini temenni ediyorum.