Ev sahipliği yaptığı gecede hükümete yüklendi
Cumhuriyet Halk Partisi Bahçelievler İlçe Örgütü'nün düzenlemiş olduğu geleneksel yemek Bahçelievler Öğretmen Evi'nde yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program ilçe başkanlığının faaliyetlerini anlatan slayt gösterisiyle de
Yayınlanma :
03.04.2010 12:13
Güncelleme :
03.04.2010 12:13


Cumhuriyet Halk Partisi Bahçelievler İlçe Örgütü'nün düzenlemiş olduğu geleneksel yemek Bahçelievler Öğretmen Evi'nde yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program ilçe başkanlığının faaliyetlerini anlatan slayt gösterisiyle devam etti. CHP İstanbul 3. bölge milletvekili Mehmet Ali Özpolat, CHP İstanbul İl Sekreteri Uğur Afacan ve CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Sayın Özkahraman birer konuşma yaptılar. Gecenin ilerleyen dakikalarında illüzyonist ve sanatçıların sahnedeki yerlerini almasıyla katılanlar hoş dakikalar geçirdi.
YOĞUN İLGİ
CHP İstanbul İl Yöneticileri, çevre Belediye Başkanları ve İlçe Başkanları, İl Genel ve Belediye Meclis Üyelerinin katıldığı toplantıya DSP Bahçelievler İlçe Başkanı Engin Kayıkçı, Demokrat Parti Bahçelievler İlçe Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Partisi Bahçelievler İlçe Başkanı Tugay Çapun ve çok sayıda muhtar katıldı.
KİT'LER YOK PAHASINA SATILIYOR
Ülkemiz zor günler geçiriyor diyen CHP Bahçelievler İlçe Başkanı Hüseyin Özkahraman,
“Gözaltına alınıp sonra tutuklamalar, unutturulmak istenen ekonomik kriz, özelleştirme uğruna KİT'lerin yok pahasına satılması, işten çıkarmalar, sendika faaliyetlerinin işlevsiz bırakılması, çalışma hareketleri, kurumlar arası kavga, çatışma vb. İşte güncel yaşamımızın bir parçası olan Türkiye manzaraları, işte bu sorunların üstesinden tabi ki bizler geleceğiz.”
ÜLKEMİZ ADINA BÜYÜK TALİHSİZLİK
Sağlıklı bir toplum elbette sağlıklı bir demokraside yeşerir. İşleyen demokrasilerde kurumlar arası sorunlar olsa bile çözüm yolu ortak akıl, hoşgörü, temel hak ve özgürlüklere saygıdır diyen Özkahraman, “Yaşadıklarımıza baktığımızda; yaşanılanları ülkemiz adına bir talihsizlik olarak görüyoruz. Ayrıca insanca üretmek, hakça paylaşmak, temel hak ve özgürlüklerden azami yararlanmak bu ülkede yaşayan herkesin hakkı değil mi? Bu hakların eşit ve adil bir şekilde kullanılmasına sekiz yıllık AKP iktidarı izin verdi mi? Toplumu maniple edip baskılandıran bu iktidar üniversiteler, basın, sendikalar, odalar, yargı, TSK ve muhalefet kavgası hiç bitti mi? Özellikle son iki yıldır yaşananlar, hele hele son günlerde Ergenekon'la başlayan, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının tutuklanmasıyla devam eden, Balyoz Planı ile pik yapan süreçler demokrasi ve özgürlük adına utanç veren süreçlerdir.
Böylesi kavgalı süreçlerde toplumların hayatını yeniden düzenleyen bir anayasa değişikliği, yasama ve yargının siyasal iktidara bağlanma girişiminden farklı bir şey değildir. İşte tam burada biz biliyoruz ve diyoruz ki: Yargının olmadığı yerde hukuk devleti olmaz. Hukuk devletinin olmadığı yerde birey hakkı olamaz. Birey haklarının olmadığı yerde ne huzur ne de özgürlük olur.” dedi.