CHP Bahçelievler Belediye Meclis Grubu Eylül ayının ilk oturumunda ilçedeki hava kirliliği ve yeşil alanların arttırılmasıyla ilgili yine önerge verdi. “Bahçelievler’de soluduğumuz kirli hava ile ilgili Belediyemiz yeterli laboratuar incelemelerini yaptı mı? Bizler şu anda içimizde ne kadar kükürtdioksit, ozon ve toz zerrecikleri solumaktayız?” sorularını yönelterek, yeşil alanların Şehircilik Bakanlığının standardının yarısı olan 10m2’ye getirilmesi konusunda çağrıda bulundu.
CHP Bahçelievler Meclis Grubunun verdiği önergenin içeriğinde şunlar yer aldı;
Dünya Bankası'nın; yeni yayınlanan, Dünya Kalkınma Göstergeleri (WDI) raporunda, hava kirliliğine göre; kükürtdioksit açısından dünyanın en kötü 7’nci şehri maalesef ki İstanbul. Büyükşehirin web sitesine baktığımızda, Bahçelievler’de ki durum ise; havaya Kükürtdioksit (SO2) salınımında, evsel ısınma nedeniyle, en yüksek konsantrasyona sahip olan ilçelerden bir tanesi.
Vikipedi Sanal ansiklopedisine göre; hava kirliğinin sebep olduğu rahatsızlıklarda çocuklar, kalp hastalığı olan kişiler ve dışarıda aktif olan astımlı yetişkinler en hassas grubu oluşturuyor. SO2 ve ince partiküllere uzun süreli maruz kalmak, solunum hastalıklarına, akciğerlerin savunma mekanizmasında değişikliklere ve mevcut kalp hastalıklarının kötüleşmesine sebep olabilir. En önemli rahatsızlıklardan biri; hırıltılı solunum, göğüs sıkışması ve kesik nefes alma gibi belirtilere sebebiyet veren, solunum yollarının daralmasıdır.
Tabi her gün soluduğumuz havamızda başka tehlikeli maddelerde var. Örneğin; Ozon. Tahminimize göre; bu konuda ne İlçe Belediyemizin, ne de Büyükşehir’in bir çalışması bulunmakta. Avrupa Birliğindeki standartlara göre, havada 200 µg/m3 ozondan fazlası insan sağlığını tehdit etmekte ve uzun zaman maruz kalındığında akciğer hastalıklarını teşvik etmektedir. Diğer bir tehlikeli madde ise ince tozlar. Küresel Sağlık Organizasyonu (OMS) kriterlerine göre, Avrupa’da yapılan son hava kirliliği araştırması, büyük şehirlerde yaşayan insanların yüzde 95’inin tehlikeli parçacıklar içeren pis hava soluduğu sonucuna ulaştı. İngiliz biyolog Jacqueline McGlade’e göre, bu durum büyük şehirde yaşayanların ömrünü iki yıl azaltıyor. Çapı 10 mikrometreden küçük parçacıkların, kalp ve solunum yolu hastalıkları ile akciğer kanserine neden olabileceği düşünülüyor. Herhalde bizdeki durum Avrupa’dakinden daha iyi değildir! Bahçelievler’de soluduğumuz bu hava ile ilgili Belediyemiz yeterli laboratuar incelemelerini yaptı mı? Bizler şu anda içimizde ne kadar kükürtdioksit, ozon ve toz zerrecikleri solumaktayız?
Tüm bu hava kirliliği ile mücadele etmenin yolu; yeşil alanlarımızın çoğalmasını sağlamak. Bahçelievler’de maalesef ki, biz bu konuyu defalarca meclis gündemine soru önergeleriyle de taşıdık, yeşil alan nerdeyse hiç yok denecek kadar az. Bu yüzden size Bahçelievler’i Avrupa standardı ne kadar 20 m2 olsa da, en azından Şehircilik bakanlığının standardına yani yarısı olan 10m2’ye getirmeniz konusunda tekrar çağrıda bulunuyoruz.
Belediyemizin imkanları çerçevesinde; Bahçelievler’de ki hava kirliliği, hangi bölgelerde ne kadar kötü olduğunu ve nedenlerini bilimsel kurumların yardımlarıyla araştırmaya, tespit etmeye ve insanlarımızı bu konuda bilgilendirmeye en önemlisi de çözüm üretmeye davet ediyoruz. Bahçelievler İlçesinde yaşayan insanların; sağlığını etkileyen, bu büyük etkene karşı elimizden geldiği kadar korumak görevimiz olduğu bilinciyle, Belediyemizin tüm imkanlarını kullanacağına inanıyoruz.