Bahçelievler'de tepki çeken olay: Babaları cami için arsayı hibe etti, çocukları parasını istedi

Bir vatandaşın yıllar önce cami yapılması için hibe ettiği arsanın peşine, çocukları düştü. Çocuklar arsa için açtıkları davadan 3 milyonun üzerinde para kazanırken, cami cemaati duruma isyan etti.

Bahçelievler'de tepki çeken olay: Babaları cami için arsayı hibe etti, çocukları parasını istedi

Bir vatandaşın yıllar önce cami yapılması için hibe ettiği arsanın peşine, çocukları düştü. Çocuklar arsa için açtıkları davadan 3 milyonun üzerinde para kazanırken, cami cemaati duruma isyan etti.

Bahçelievler'de tepki çeken olay: Babaları cami için arsayı hibe etti, çocukları parasını istedi
06 Kasım 2019 - 18:45 - Güncelleme: 08 Kasım 2019 - 17:04
Reklam

Hasan Güslü isimli bir vatandaş, iddiaya göre; Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi Asude Sokak ile Ulugazi Sokak'ın kesiştiği yerde bulunan arsasını, cami yapılması için yıllar önce hibe etti. 700 metrekare büyüklüğündeki arsada, Yunus Emre Camii’nin yapımına 1967’de başlandı. İlk bölümü 1970 yılında ibadete açılırken Güslü, arsanın tapusunu da ölmeden önce cami derneğine vermek istedi. Ancak, o dönem tapu parasının toplanamaması nedeniyle devir gerçekleşmedi.

Edinilen bilgiye göre; Hasan Güslü, 1985 yılında vefat ettikten sonra ise 4 kızı ve bir oğlu cami arsasının parasının peşine düştü. Mirasçılar, arsanın bedelini almak için 2015 yılında dava açtı. 5 kardeşin talebini haklı bulan mahkeme, arsanın bedelinin kardeşlere ödenmesine hükmetti. Arsada ibadethane olması nedeniyle belediyeyi muhatap olarak kabul eden mahkeme, Bahçelievler Belediyesi’nin arsa bedelini ödemesine yönelik karar verdi.

3 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE PARA ALDILAR
Bugün Kur’an Kursu ve imam lojmanının da yer aldığı cami için mirasçılar, faiziyle birlikte 3 milyon liranın üzerinde bir bedel kazandı. O dönem olaya tanıklık edenler ve cemaat ise duruma isyan ederek, çocukların babalarının kararının arkasında durmasını istedi. Çocukların babalarının kararına saygı duyması gerektiğini belirten mahallenin eski muhtarı Fehmi Kandemir, “Babaları öldükten sonra ‘Burayı zorla elinden aldılar, oraya cami yaptılar’ diye bazı söylemler duyduk. Aslında hiç doğru olmayan söylemler. Burayı dava eden insanların babalarının mezarında kemiklerinin sızlayacağını düşünüyorum. Cami derneğinden hiç kimsenin muhatap alınmadığını tamamen belediyeyi karşılarına alarak, belediyeyi dava edip birtakım şeyleri hak kazandıklarını duyduk. Maalesef burada bizim de eksikliğimiz var, keşke tapusu alınsaydı bugünkü duruma gelmeseydik” diye konuştu.

"BABA SÖZÜ GEÇMEMİŞ OLDU"
Caminin cemaatinden Kahraman Şevket Doğan, “Sahibinin burayı bağışladığını söylediler, sonra varislerinden itiraz edenler oldu. 'Biz caminin parasını alacağız kabul etmiyoruz' diye, adam da ölmeden önce birkaç sefer buraya gelip daha önceki muhtarımıza ‘Buranın tapusunu vereyim size ben öldükten sonra problem çıkar’ demiş. Şimdi mahkemeye verilmiş, cami yeri elimizden gasbedildi, öyle haberimiz oldu. Bana kalsa babamın bağışladığını, bende bağışlarım. Burada baba sözü geçmemiş oluyor. Çocuklarına diyeceğim şey, babaların hayrına karşı koymasınlar” dedi.

"BABANIZIN KEMİKLERİNİ SIZLATMAYIN"
Babalarının yıllar önce bağışladığı arsa için çocuklarının dava açmasını yanlış bulduğunu ifade eden Mustafa Bal ise “Babaları camiye hibe etmiş, tapuyu alamamışız, babaları, anneleri öldü. Bunlarda belediyeyi mahkemeye vermiş, mahkemeyi de kazanmışlar. Belirli bir para almaya çalışıyorlar. Böyle bir babanın çocuklarına vicdan diyoruz. Siz burada, babanızı eziyorsunuz. Çocuklarına ‘Babanızın kemiklerini sızlatmayın, gelin bu davadan geri çekilin’ diyorum" ifadelerini kullandı. >İHA
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum