Saadet Partisi Bahçelievler İlçe Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle yazılı bir açıklamada yaptı. Anayasanın 2. maddesinde yer alan “Sosyal bir hukuk devleti” ibaresi üzerinden yapılan açıklamada “Devletlerin temel meşrutiyet dayanağı insan haklarının korunması ve insanca yaşama imkânlarını elde edilir olmasını sağlamak olduğundan, sosyal güvenliğin temini de devletin asli görevleri arasındadır.” Denildi. Yapılan yazılı açıklamadan bazı başlıklar şöyle; “Sağlık hizmetlerinden herkes yeteri kadar istifade edememekte” AKP Hükümeti en önemli icraat olarak sunduğu sağlıkta dönüşüm olarak adlandırılan sistem olumsuz gelişmelere neden olmuştur. Büyük çoğunluğu yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm edilen milletten daha önceki hiçbir dönemde görülmedik biçimde, ödemeler almaktadır. Yeşil kart sahibi olanlar dahi muayene olduklarında reçete yazıldığı takdirde para ödemek durumunda. Genel sağlık sigorta kapsamında sosyal güvenceleri olmayan 18 yaşından küçük olanlara da bedel ödeme zorunluluğu getirmiştir “Eczacılar her geçen gün ceplerinden daha fazla para ödemek zorunda bırakılıyor” Ayrıca ülkemizde tüm ilaç sektörleri yabanca sermayenin elinde.Her insanın hayatının birçok bölümünün parçası olan sağlığın piyasalaştırılması ile birlikte hekimliğin mesleki değerleri yozlaşma ile karşı karşıya kalmıştır. Diğer taraftan mesleğinden uzaklaştırılıp tahsildar durumuna düştüklerini belirten eczacılar, hastaların ilaçlara ulaşabilmeleri için her geçen gün ceplerinden daha fazla para ödemek zorunda bırakıldığını, eczanelerinin de raflarına ilaç koyamayacak kadar ekonomik olarak tükendiğini dile getirmektedirler. “Sağlık bakanlığının meme kanseri tedavisinde başlattığı tasarruf uygulamaları kadınları ağır biçimde etkiliyor” Ülkemizde her yıl 30 bin kadının meme kanserine yakalandığı gerçeğini göz önünde bulundurursak, sağlık bakanlığının meme kanseri tedavisinde başlattığı tasarruf uygulamaları ile toplumun en yoksul ve güvencesiz kesimi olan kadınların en ağır biçimde etkilendiğini görürüz. Metastazı (kanserli hücrelerin başka bölgelere yayılması) engelleyen ve hastaların dörtte birinin kullanması gereken bir ilacın, kullanım süresinin 52 haftadan 9 haftaya indirilmiş olması, kadınların yeterli koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanamamasına neden olmakta.