Mustafa Nohut yazdı… Ülküdaşıma Mektup…

Sonsuz Türk Haber İnternet Sitesi’nin yazarlarından Mustafa Nohut Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki gelişmeleri değerlendirerek, ülküçülere seslendi…

Mustafa Nohut yazdı… Ülküdaşıma Mektup…

Sonsuz Türk Haber İnternet Sitesi’nin yazarlarından Mustafa Nohut Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki gelişmeleri değerlendirerek, ülküçülere seslendi…

Mustafa Nohut yazdı… Ülküdaşıma Mektup…
06 Mart 2016 - 20:46
Reklam

MHP ‘Yİ SIRADANLAŞTIRMA OPERASYONU

Yıllardan bu yana MHP üzerinde oynanan oyunların hız kazandığı ve MHP’yi bağımlı bir parti haline getirme operasyonunun hızlandığı şu günlerde bizlerde ömrünün üçte ikisini Ülkücü harekete ve Türk Milliyetçiliği ideolojisine adayan arkadaşlar olarak Türk milliyetçiliği ideolojisinin geleceğinden kaygı duyduğumuz için birkaç kelam  etmek zorunda kaldık.

1 Kasım sonrası hız kazanan Genel başkanlık makamını itibarsızlaştırmak ve sıradanlaştırmak adına başlatılan operasyonlara kayıtsız kalamayacağımızı söylemek istiyorum.
Ömrünü Ülkücü harekete vakfeden ve ülkücü hareketi koruma kollama adına gecesini gündüzüne katarak mücadele veren Sayın Genel başkanımız aleyhine başlatılan karalama kampanyalarını; Gelecek kaygısı olmayan ülkücüler olarak tasvip etmediğimizi ve buna göğüs gereceğimizi ifade etmek istiyoruz.

Sevgili Ülküdaşlarım; ülkücülük zor zanaattır. Ülkücülük İslam ahlakıyla Türk töresiyle yoğrulmaktır.
Ne İslam ahlakında nede Türk töresinde lidere büyüğe saygısızlık vardır.
Bugün bakıyorum da sadece şahsi siyasi kaygılarını düşünerek; Milliyetçi hareketin Genel başkanına, liderine ağza alınmayacak ifadelerle saldıran, hakaret eden, Genel Başkanımızın nezdinde Genel Başkanlık makamını itibarsızlaştırmaya çalışanların, ne İslam ahlakından nede Türk töresinden nasiplenmedikleri aşikârdır.

Sevgili ülküdaşlarım Ülkücülük; dünyayı ve ülkemizin etrafındaki oyunları iyi okuyup yorumlayıp ve Türk milletinin lehine çevirebilecek algısına ve farkındalığına sahip insanların nasiplendiği bir dünya görüşüdür.
Bu görüşten nasiplenmeyip, kendi hareketinin içindeki gelişmeleri dahi okuyup yorumlayamayan insanların Ülkücü edepten nasibini alamadığı kanısındayım.
Şimdi sizlere sormak istiyorum; Devlet Bahçeli bu kadar hakareti bu kadar iftirayı hak edecek ne yaptı ki ağız ishali olmuş insanlar ağızlarından pislik saçıyorlar. Ve bunun adına da Ülkücü Duruş diyorlar.
Ülkücü Duruş zor zamanlarda, liderinin ve davasının etrafında kenetlenmek ve oynanan oyunları def etmektir.

Ülkücü Duruş lidere ve teşkilata sadakat liderin ifadelerini algılayabilmek emirleri doğrultusunda hareket etmektir.
Elbette liderler de bütün canlılar gibi fanidir. Türk milliyetçiliği ve Ülkücü Harekete yön veren, ölçüsü duruşu dünya görüşü söylemi eylemi aksiyoner güce çeviren makam bakidir.
Demiyor muyuz ki “Kıyamete kadar yaşayacak Türk Milliyetçiliği fikriyatının temsilcileriyiz”
Peki, bu makamı sıradanlaştıracak oluşumları söylemleri ahlaksızlıkları bu kutlu davada suyolu yapmanın, Ülkücülükten geçinen insanlara malzeme vermenin, Ülkücü ideolojiyi ve geleceğini yozlaştırılmasına katkı sağlamaz mı?

Günlük siyasi menfaatler adına, 47 yıllık hareketin birikimlerini heba etmenin Milliyetçi Hareket Partisi’ni, DYP ‘leştirmek, ANAP’ laştırmak, AKP ‘leştirmek ne Ülkücülere ne de Türk Milliyetçiliği ideolojisine fayda sağlamayacağı gibi onarılması mümkün olmayan tahribatlara yol açacaktır.
Ülkücülerin görevi her şeyden önce, Türk Milliyetçiliğini, bağımsız ve bağlantısız bir ideoloji olarak siyasi arenadaki yerini muhafaza etmesini sağlamaktır.
Ülkücüleri ayrıştırmak yozlaştırmak makamları sıradanlaştırmak  Türk Milliyetçiliği ideolojisinin  faydasına değildir.
Bundan fayda sağlayacak olanlar, Türk Milliyetçiliği düşmanları ve Türk coğrafyasında hesabı olan dış güçlerdir.

Ayrıca Milliyetçi Hareketi sıradanlaştırmak hiç kimsenin hakkı da- haddi de değildir.
Sizlere kıssadan bir hisse anlatayım;
“ Tarihin birinde bir çocuk ve o çocuğun annesi olduğunu iddia eden iki kadın varmış.
Her ikisi de çocuğun annesi olduklarını iddia ederek varmışlar kadıya.
İşin içinden çıkamayan kadı çözüm olarak;
Çocuğu ortadan ikiye bölüp iki kadına paylaştırmayı önermiş!!!
Anne olmayan kadın sonuçtan memnun olup öneriyi kabul etmiş.
Çocuğunun acı çekme düşüncesine dayanamayan gerçek anne ise
Kadı efendi çocuğun gerçek annesi hanım efendidir demiş
Gerçek anneyi çocuğunun acı çekmesine rıza göstermeyen kadının olduğunu anlayan kadı,  çocuğu gerçek annesine vermiştir.”

MHP’nin gerçek sahibi de çizgisinde kırıklık olmayan ömrünü Ülkücü hareketin geleceğine bahşedip Milliyetçi Hareket Partisine hizmet eden Devlet Bahçeli ve şahsi siyasi gelecek kaygısı olmayan Ülkücülerdir vesselam…
MUSTAFA NOHUT


YORUMLAR

  • 0 Yorum