Pandemi ve sosyal izolasyonun neden olduğu gizli tehlike: UNUTKANLIK!


Ortama 1 yıldır devam eden Pandemi sürecinde sosyal izolasyon, salgının seyrini yavaşlatmak için oldukça önem kazandı. İzolasyonda yalnızlık, iletişim azalması ve hareketsizliğe neden oldu. Bundan dolayı son zamanlarda kaygı bozuklukları, obezite, tansiyon ve kan şekeri yüksekliklerinde de ciddi oranda artış gözlenmekte. Covit 19 sürecinin doğurduğu en ciddi sıkıntılardan biri de unutkanlıkta artma ve bunama-Alzheimer hastalığının sıklaşması. 
  
Sosyal çevre ve sevdiklerimizle devamlı iletişim halinde olma yaşlılıkta bunama riskini oldukça düşüren bir aktivite. Özellikle yaşlıların evlere kapandığı bu dönemde bir Alzheimer hastamın yakınının cümlelerini sizlere aktarıyorum;
  
-Dr. Bey babam 4 senedir iyiydi, kötüye gitmiyordu. Fakat 2 aydır artık tanıyamaz haldeyim, unutkanlıkları birden artmaya başladı. İçine kapandı artık çok konuşmak istemiyor…
  
Hastalığı atlatanlar bana katılacaktır. Covit-19 enfeksiyonu geçirenler sıklıkla baş ağrısı, sersemlik, unutkanlık, kelime bulma güçlüğü, konsantrasyon bozukluğu yaşamakta. Beyin sisi denen bu durum bazen aylarca devam edebilmekte. Virüs sinir sistemini etkilemekte ve vücudun aşırı şekilde bağışıklık yanıtı da bu tahribata yol açtığı ifade edilmekte. Uzmanlar enfeksiyonu atlatanların ileride Alzheimer-bunama riskinin artıp artmadığına şu an için bir açıklama getirmiyorlar.

Unutkanlıklarımız son zamanlarda artış gösterdiyse mutlaka bir hekime başvurmalıyız. Peki kendimiz beynimize faydalı olabilecek neler yapabiliriz:
1) Akıllı telefon uygulamalarını kullanma: Yaşlıların özellikle teknolojik aletleri becerememesi yalnızlıklarını arttırmakta. Videolu iletişim kurarak yakınları ile sohbet edebilirler. Akıllı telefonumuza yararlı aplikasyonlar indirerek zihnimizi geliştirebiliriz.

2) Egzersizler: İzin verilen saatlerde yaşlılar mutlaka açık havada yürüyüşe çıkmalıdır. Arkasından yaşa uygun egzersizler yapılabilir. Araştırmalara göre günde en az 8000 adım atmak ölüm riskini yarı yarıya düşürmekte. Günde yarım saat bisiklete binme beyin yenilenmesini %20 oranında arttırmakta.

3) Kaygıyı azaltma: TV lerde neredeyse salgın dışında habere rastlanmaması ve günlük ölüm sayılarını takip etmek toplum üzerinde ciddi stres oluşturdu. Kronik stres vücuttaki kortizon seviyesini arttırmakta. Araştırmacılar devamlı kortizon yüksekliğinin beynimizin hafıza bölgesi olan hipokampusta küçülmeye sebep olduğunu ifade etmekteler. TV haberlerini yarım saat ile sınırlandırabiliriz.

4) Beslenme: Akdeniz tipi beslenme şekli Omega-3 yağ asitleri, polifenoller ve flavonoidler tarafından zengin olduğu için birçok faydası var. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye gayret etme, hamurişi, ekmek ve yağlı etleri azaltmak önemli. Yeşil yapraklı sebzelerde bulunan lutein kan beyin bariyerini koruyarak Alzheimer'a karşı koruma sağlamaktadır. Sardalya, uskumru hamsi gibi yerli küçük balıkları tüketmeliyiz ayrıca büyük balıklara göre toksin içerikleri de düşüktür. Ceviz, fındık, fıstık çekirdek gibi kuruyemiş tüketimi içerdiği magnezyum, selenyum, çinko ve esansiyel yağ asitleri ile beyni beslemektedir. Yumurta içerdiği fosfatidilkolin ile hafızayı ve konsantrasyonu güçlendirir. Yumurta sanılanın aksine iyi kolestrolü (LDL) arttırır ve yaşlılarında her gün tüketmesinde sakınca yoktur. Ev yapımı yoğurt, sirke , soğan , sarımsak, turp gibi prebiyotikler barsak mikrobiyatası ve dolaylı olarak beynimiz için son derce önemli.

5) Beyini aktif kılın: Yeni şeyler öğrenme beyin hücreleri arasındaki bağlantıları arttırarak unutkanlığı azaltmakta. Yeni dil veya Kur-an öğrenmeye çalışabiliriz. Kitap-dergi okumak, bulmaca çözmek, zeka oyunları ile meşgul olmalı. Ahşap oymacılığı ve boyama, ebru, çini, Hat, enstrüman çalma, resim gibi zevkimize göre bir hobi veya meşguliyet edinme beyninizin yeni bağlantılarla zenginleşmesini sağlayacaktır. Hiçbir şey yapamıyorsak örneğin TV’de dizi izlerken reklam arasında birkaç atasözü ve deyimi anlamları ile öğrenerek, sonraki reklamda hatırlamaya çalışabiliriz.

6) Rutinlerinizin dışına çıkın: Beyin rutin aktiviteleri sevmez ve enerjiden tasarruf etmek için bu aktiviteler daha alt tabakalar ile reflex olarak yürütülmeye başlanır. Her zaman kullandığınız el dışında diğer elinizle yemek yemek, mesajlaşmak, dişleri fırçalamak beyninizde yeni yolların oluşmasını sağlayacaktır. Saatlerinizi 3-5 dk ileride ya da geride tutabilirsiniz. Böylelikle saate her baktığınızda aritmetik işlem yapmak zorunda kalırsınız.

7) Beyninizi dinlendirin: Geç yatmamak ve yeteri kadar uyumak beyin sağlığı açısından önemli. Uyku hormonu olan melatonin en çok gece 24 ile 02 arasında salgılanmakta ve beyni artıklardan temizleyerek tazelemekte. Birçok çalışma, yoga ve meditasyon gibi stresi azaltan uygulamaların ömrü uzattığı ve nörodejeneratif hastalıklardan koruduğunu da gösteriyor. Yine namaz kılarak günlük stresten uzaklaşarak zihnimizi boşaltabiliriz.

Beynin en büyük düşmanları olan sigara, alkol ve stresten uzak kalmaya gayret edin. Sağlıklı, mutlu, huzurlu günler dilerim.