Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.
Her zamankinden farklı, bizim kuşakların ilk defa karşılaştığı türden bir sorun.
Dünya çapında etkili olan bir salgın.
Salgına karşı mücadele, bilinçlerimizi de değiştiriyor.
Ve sadece bu değil tabii.
Özel teşebbüs krallık tahtına oturtulmuş, devlet kıyıya köşeye sürülmüştü.
Devlet yeniden krallık tahtına oturdu.
Alınan kararların uygulanması, seferberlik, kural koymak ve denetlemek hepsi devlet ve devlete ait organlar eli ile yapılıyor.
Güçlü devlet olmak gerektiği de ortaya çıktı, köpürtülmüş, balon gibi şişirilmiş devletlerden olmamak gerektiği de.
Şimdi görüyoruz ki devlet geçmişine, birikimine sahip olan ülkeler, salgına karşı mücadelede başarılı.
İnsanına yaşlı genç demeden sahip çıkan, sağlığından sorumlu olduğunu ortaya koyan devletler ile kalan sağlar bizimdir anlayışı ile hareket eden devletler olduğunu gördük.
ABD, İspanya, İtalya, İngiltere gibi devletler kötü sınav verdiler.
Şaşalı göz kamaştırıcı, hayranlık uyandıran sistemleri, korona karşısında tuz buz oldu.
El uzatılması gereken devletler haline geldiler.
Sigortası olmadığı için ABD’de hastane önüne konan insanları gördüğümüzde; sağlığın, aynı eğitim gibi parasız ve kamu adına yapılması gerektiğinin değerini de bu dönemde anladık.
Geçmişimizde ve geleneğimizde var olan dayanışma duygusunu en yüksek düzeyde yaşadık.
Bireyci, bencil, sadece kendisini düşünen, insandan uzaklaşmış zihniyetimizi bu dönemde daha da azalttık.
Komşumuza bir ihtiyacı olup olmadığını sormadan kapısının önünden geçmedik.
Komşumuzu düşünen insanlar haline geldik!
Türk devleti de kendi imkanları ölçüsünde diğer devletlere uzattı elini, desteğini.
Birbirimize kenetlenirken, başka devletlere desteğimizi de esirgemedik.
Gıda güvenliğimizin değerini, bu salgın ile birlikte daha fazla öğrendik.
Planlayacağız,
Toprağımızı ekeceğiz,
Üreteceğiz!
Köylümüz, üreticilerimiz artık kambur değil, baş tacı!
Olağanüstü dönemlerde olağanüstü bilinç değişimi, sıçraması yaşanır.
Çözüm daha hızlı olur.Tarihin tekerleği hızlı döner.
Bilinçler de hızlı değişir.
Olağanüstü dönemi yaşamaya devam ediyoruz.
Şimdi bu salgın öncesinde de işaretleri var olan ekonomik sorunlara karşı çözüm üretmek için düşünme zamanı!
Üreten Türkiye olacağız.
Üreten Türkiye, geniş toplumsal güçlere dayanmak zorunda.
Üreticilerin Milli Hükümetini kurmak ihtiyacı vardır.
Korona sonrası yeni bir dünya düzeni olacak.
Ve yeni dünya düzeninde, Türkiye öncü yerini alacaktır.
Üreticilerin Milli Hükümeti, bu öncü rolü sağlayacak hükümet formülüdür.