Son zamanlarda ülkemizde yaşanan hain terör saldırılarına en şiddetli tepki futbol kulüplerimiz ve bu kulüplerin milyonlarca taraftarından geliyor. Yeşil sahada belki de dünyanın en rekabetli liginin yaşandığı, en ateşli taraftarların olduğu Türkiye, teröre karşı taraftarların en hızlı refleks gösterdiği, birlik ve beraberliğin en net görüldüğü ülke.

Futbolu çoğu zaman kavga ve şiddet görüntüleriyle hatırlasak da, son zamanlarda yaşanan terör olayları renk ayrımı yapmadan tribünlerin tek ses olmasını sağlıyor. Bu kapsamda bir yazılı açıklama yapan Öğretim Görevlisi Sema Tuğçe Dikici de, “Türk taraftarlar futbol söz konusuysa fanatik olabiliyor ama dünya ve Avrupa’dan farklı olarak terör ve ülke söz konusu olunca ayrışmaları bir kenara bırakıp birlik oluyor” ifadelerini kullandı.

Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Öğretim Görevlisi ve futbol yazarı Sema Tuğçe Dikici’ye göre futbol taraf olmayana izah edilmesi zor bir olgu. Kimine göre boş zaman uğraşı. Dikici şöyle devam ediyor: Oysa biz bunun böyle olmadığını gayet iyi biliyoruz. Renklerimiz farklı, rekabetlerimizin çoğu zaman şiddetli olsa da Avrupa ülkelerindeki gibi sınıfsal, etnik, politik veya dinsel ayrışmalarımız yok.

İşte, Okan Üniversitesi Spor Yöneticiliği Öğretim Görevlisi ve futbol yazarı Sema Tuğçe Dikici’nin açıklamasının devamı:
Sadece belli bir bölgenin oyuncularını oynatan futbol takımlarımız, sırf eziyet olsun diye misafir takımı saatlerce havaalanında esir eden bir anlayışımız yok mesela. Canımızı acıtan olmadıkça hiçbir ulusun bayrağını yakmıyoruz. Ratko Mladiç, Željko Ražnatović gibi binlerce masumu öldüren katilleri idol olarak kabul eden, Japonya eski başbakanına suikast düzenleyen Ahh Kung-geun’in dev bayrağını asanlar gibi taraftarlarımız yok bizim.

Futbol tribünlerini yakından takip ediyorum bizzat tribünlerde de yer alıyorum. Orada görüyorum ki; söz konusu vatan olunca hepimiz biriz. 15 Temmuz sonrasında meydanlarda kol kola yürüyen, asla yan yana gelmez dediğimiz rakipler değil miydi? Depremzedelere, kimsesiz çocuklara, şehit ailelerine yardım kampanyaları düzenleyen, Kızılay’a en çok kan bağışı yapmak için birbiriyle yarışan kimler? Futbol kulüplerimiz birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz o anlarda birer sivil toplum kuruluşu gibi davranmıyorlar mı? Sayılacak çok örnek var aslında. Ve bir gerçek var ki, Türkiye’de futbol kulüpleri, tribünler birlik ve beraberliğin en büyük savunucuları. Yaşadığımız her acı olayda bunu bir kez daha görüyoruz.